Piyasanın beklediği karar cuma akşamı geldi… 3 notçudan 3 iyi adım
S&P’nin Türkiye kararı ile ilgili Hürriyet’e değerlendirmelerde bulunan piyasa uzmanları ile iş dünyası temsilcileri, bu kararda ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaların etkili olduğunu anlattı. Uzmanlara göre karar aynı zamanda, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik güveninin arttığına da işaret ediyor.
EKONOMİ yönetiminin uyguladığı politikalar sonrası yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik artan güveni, açıklanan raporlarda kendini gösteriyor. Son olarak, yurtiçi piyasaların cuma akşamı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’tan (S&P) beklediği Türkiye değerlendirmesi geldi. Piyasaların beklentisine paralel olarak S&P, Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltti, not görünümünü ise pozitif olarak korudu.
S&P RAPORU NE DİYOR?
Bu hafta Borsa İstanbul BIST 100 endeksinin tarihinde ilk kez 10 bin puan seviyesini aşmasında, cuma akşamı S&P’den gelmesi beklenen not artışı da etkili olmuş; günler öncesinden bu artış fiyatlanmaya başlamıştı.
Peki S&P’nin Türkiye raporu ne diyor, hangi mesajları veriyor?
– Yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceği tahmininde bulunan S&P, Türkiye’de gelecek iki yıl içinde portföy girişlerinin artacağı, cari açıkların daralacağı, enflasyon ve dolarizasyonun ise düşeceği öngörüsünde bulundu.
– Açıklamada politika yapıcıların, cari açığın daraldığı ve dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda enflasyonu düşürmeyi ve TL’ye olan güveni yeni-den tesis etmeyi başarması halinde Türkiye’nin kredi notunun yükseltilebileceğine dikkat çekildi.
– Ayrıca, ülke ekonomisine yönelik tahminler de raporda yer aldı. Buna göre S&P, Türkiye ekonomisinin bu sene ve gelecek yıl yüzde 3 büyümesini bekliyor. Tüketici fiyat artışlarının ise bu yıl yüzde 55.8, gelecek yıl ise yüzde 27.3 olacağı tahmin ediliyor.
PİYASA NASIL TEPKİ VERDİ?
S&P’nin Türkiye kararıyla ilgili Hürriyet’e değerlendirmelerde bulunan İnfo Yatırım Stratejisti Çağlar Toros, “Yaklaşık bir yıl önce ekonomi yöne-timinin değişmesi ile birlikte para ve maliye politikalarında da değişiklikler meydana geldi. Rasyonalite çerçevesi içerisinde başlayan adımların rakamlara da sirayet etmesi, yabancı algısı açısından Türkiye ekonomisine olan güvenin artmasına sebebiyet verdi” dedi.
“Özellikle ’ndaki (TCMB) başkan değişikliği (Karahan – Erkan) sonrasında ‘politikalarda değişiklik olur mu’ algısı yaratılmadan verilen mesajlar, piyasaları rahatlattı” diyen Toros, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyonun kontrol altına alınamaması ile 2023’teki karar metninde faiz artırımının sona erdiğine ilişkin mesajın tersine, mart ayında 500 baz puanlık faiz artırımı ‘rasyonalitenin devamı’ olarak anlamlandırılarak yabancı yatırımların ilgisini daha da fazla çekmişti.”
‘YABANCI GÜVENİ ARTTI’
Toros’a göre ekonomi yönetiminin OVP sonrasında ‘görüşülmedik yatırımcı kalmayacak’ açıklaması ile başlayan ve yurtdışı ziyaretleri ile devam eden süreç, kredi derecelendirme kuruluşları ve yabancı kurumların Türkiye’ye ilişkin olumlu mesajları ile perçinlendi. Ekonomik güvenin, atılan adımların devamı ile daha da artacağını söyleyen Toros, “Enflasyon gelişmeleri ve mevduata geçişler yukarı yönlü revizyonda etkili olurken, rezervlerdeki düzelme beklentileri ile daha da yukarı not olabileceği sinyalleri verildi. Bu durumda da yabancıların Türkiye’ye olan güveninin arttığını görüyoruz” dedi.
1- Moody’s ocak ayında Türkiye’nin kredi notunu ‘B3’ olarak teyit ederken, not görünümünü de ‘durağan’dan ‘pozitif’e çıkardı. Görünümün pozitife çevrilmesi ise, ilerleyen dönemde not artışı yapılabileceğine işaret ediyordu.
2- FItch mart ayında, Türkiye’nin kredi notunu ‘B’den ‘B+’ya yükseltti. Not görünümünü de ‘durağan’dan ‘pozitif’e çevirdi. Fitch böylece, hem notu artırıp hem de gelecek dönemde yeni bir not artışı daha yapacağının sinyalini verdi.
3- S&P bu cuma akşamı yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltti, görünümü ise pozitif olarak korudu. S&P’ye göre, Türkiye’ye portföy girişleri artacak, cari açıklar daralacak, enflasyon ve dolarizasyon düşecek.
NOT ARTIŞI NE ANLAMA GELİYOR
FITCH, Moody’s ve S&P gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin finansal yükümlülüklerini yerine getirebilme kapasitelerinin yani, kredi risklerinin bir göstergesi olarak kabul edilen kredi notlarını açıklıyor. Basitçe, A derecelendirme notu ilgili ülkenin düşük kredi riski bulunduğunu, B orta düzeyde kredi riski bulunduğunu ve C ve D ise yüksek kredi riski bulunduğunu ifade ediyor.
Peki, not artırımı ya da not görünümünün durağandan pozitife çevrilmesi ne anlama geliyor?
– ‘Negatif görünüm’ notun düşebileceğini, ‘pozitif görünüm’ artabileceğini işaret ederken, görünümün ‘durağan’ olması ise önemli bir değişiklik olmadıkça kredi notu aynı kalacak anlamına geliyor.
– Not artırımı, o ülkeye daha fazla dış kaynak gelmesinin önünü açarken; pozitif görünüm ise ilerleyen dönemde yeniden not artışı olabileceğine işaret ediyor.
ŞİMŞEK: 11 YILIN ARDINDAN İLK
HAZİNE ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, not artırımına yönelik “Programımızın olumlu sonuçları kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarına yansıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“S&P ülke kredi notumuzu 11 yılın ardından bir kademe artırırken görünümü pozitif olarak korudu” diyen Şimşek, şöyle devam etti: “S&P, Fitch ve Moody’s’in pozitif not görünümleri not artışlarının devamının habercisi. Güçlendirerek uygulamaya devam ettiğimiz programımızla ülkemize duyulan güveni en üst seviyeye taşımakta kararlıyız.”
İŞ DÜNYASINDAN ‘DEVAM’ MESAJI: PROGRAMA DUYULAN GÜVENİ GÖSTERİYOR
ULUSLARARASI Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, S&P’nin not artırımını “Ekonomi programına duyulan güvenin ifadesi” olarak değerlendirdi. Aksoy, Hürriyet’e yaptığı yorumda, uluslararası değerlendirme kuruluşlarının not raporlarının tüm dünyada yakından takip edildiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu notlar ülkelerin dışarıdan görünümü ile ilgili bir referans noktası oluyor. Elbette Fitch sonrası S&P’nin not artışı olumlu bir gelişme. Biz bunu daha çok orta vadede istikrara yönelik olumlu adımlar atılmış olması ve ekonomik verilerin programa uyumlu şekilde ilerlemesine bağlıyoruz. Ancak yabancı yatırımın artması daha uzun vadeli bir iş. YOİK’te belirlenen yol haritasının da makro ekonomik istikrar ile paralel götürülmesi gerekiyor. Bunun için regülasyonlar takip ediliyor. Özetle not artışı doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor.”
İTO’DAN İSTİKRAR VURGUSU
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de not artırımına ilişkin “Gelen artışlar ile ufukta görülen not artırımları piyasa motivasyonuna büyük katkı verecek. Not artışlarında ihtiyacımız olan yeni mesafeleri almak için uyguladığımız ekonomi programını istikrarla sürdürmemiz çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.
“Özellikle yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin de başlamasıyla hem yurtiçinde hem de dışında ekonomiye olan güven daha da artacak, dış sermaye akışı hızlanacaktır” diyen Avdagiç, “Enflasyonla mücadelemiz eş güdümle ve kararlılıkla sürdükçe kazanan Türkiye ekonomisi olacak” ifadelerine yer verdi.