Dolar 35,1981
Euro 36,7471
Altın 2.968,65
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 8°C
Çok Bulutlu
İstanbul
8°C
Çok Bulutlu
Paz 14°C
Pts 12°C
Sal 11°C
Çar 12°C

Psikoloji profesörü açıkladı: Hayal gücünden sesler kayboluyor

Auckland Üniversitesi’ndeki bilim insanları, sesleri hayal edemeyen bireyleri etkileyen nadir bir durum olan anauralia üzerinde çalışıyor. Halk arasında “sessiz zihin” olarak bilinen bu durum, insanların iç sesleri ya da hayali müzikleri deneyimleyemediği bir zihinsel yapıyı ifade ediyor.

Psikoloji profesörü açıkladı: Hayal gücünden sesler kayboluyor
21 Aralık 2024 1:23 AM
16

14-16 Nisan tarihleri arasında Auckland’da düzenlenecek “Mind’s Ear and Inner Voice” adlı konferans, anauralia ve onun tam tersi olan hiperauralia üzerine disiplinler arası bir tartışma platformu oluşturmayı hedefliyor. Konferansa bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve filozoflar katılarak iç ses fenomenini ele alacaklar.

ANAURALİA NEDİR?

Anauralia, işitsel hayal gücünün eksikliği anlamına gelir. Bu durum, insanların zihinlerinde bir köpeğin havlamasını, bir şarkıyı ya da herhangi bir ses deneyimini hayal edememesiyle karakterize edilir.

Genellikle görsel hayal gücünden yoksun olma durumu olan afantazi ile ilişkilendirilen anauralia, toplumun yalnızca %1’ini etkiler ve herhangi bir dezavantaj yaratmadığı gibi dikkat seviyesinin artması gibi potansiyel faydalar sağlayabilir.

Auckland Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü Tony Lambert, bu konunun özellikle yazarlar, müzisyenler ve şairler için yaratıcı süreçte önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çekiyor. “Beyin hayali sesleri nasıl üretiyor ya da üretemiyor? Bu, sanatçılar için yaratıcı sürecin anahtarı olabilir,” diyen Lambert, disiplinler arası bakış açısının önemini vurguluyor.

SESSİZ ZİHİNLERİN ÖTESİ

Konferansta yalnızca sessiz zihinler değil, son derece canlı işitsel imgelerle karakterize edilen hiperauralia da ele alınacak. Hyperauralia’ya sahip bireyler, zihinlerinde bir senfoniyi tüm ayrıntılarıyla canlandırabildiklerini ya da çok güçlü işitsel imgeler deneyimlediklerini ifade ediyor.

ARAŞTIRMA VE KATILIMCILAR

Anauralia deneyimi yaşayan Auckland Üniversitesi öğrencisi Sang Hyun Kim, başkalarının hayali sesleri duyma fikrini “tuhaf” bulduğunu belirtiyor ve bu alandaki araştırmalardan büyük heyecan duyduğunu dile getiriyor. Konferansta, kişisel deneyimlerin yanı sıra bu durumların psikolojik ve yaratıcı etkileri de masaya yatırılacak.

Son yıllarda, işitsel imgeler görsel imgeler kadar ilgi görmemiş olsa da, Lambert bu durumun değişmekte olduğuna inanıyor. Afantazi terimini ortaya atan bilim insanı Adam Zeman ile tanıştıktan sonra konuyla ilgilenmeye başladığını belirten Lambert, “Artık sessiz bir iç dünyanın ne kadar yaygın olduğuna dair iyi cevaplarımız var. Ancak bunun psikolojik etkilerini anlamak daha uzun sürecek,” diyor.

Konferans, bilimin yanı sıra sanat ve felsefe alanlarını da bir araya getirerek, sessiz zihinlerin ve canlı işitsel imgelerin insan deneyimine etkilerini anlamaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.

Bu tür nadir zihinsel yapıların daha geniş bir bağlamda yaratıcı süreçlere ve insan algısına nasıl etki ettiğini anlamak, hem bilimsel hem de sanatsal çevreler için büyük bir ilgi odağı olmaya devam ediyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.