‘Rezerv alan’ tedirginliğinin arttığı Hatay’da yurttaşlar Cumhuriyet’e konuştu: ‘Mülksüzleştirme projesi’
İktidarın “mülke el koyma yasası” olarak nitelenen rezerv alan uygulamasındaki belirsizlik sürüyor. Bölge halkı evini kaybetme riskiyle karşı karşıya.
ATEŞİN ORTASINDA
Evin yapımı sırasında rezerv alan ilanı olmadığına dikkat çeken Kutlu, “Şimdi evimiz rezerv alan içinde kaldı. Muhatap bulamıyoruz. Gidecek başka bir yerimiz yok. Ateşin ortasında hissediyoruz” ifadelerini kullandı. Yan binada yaşayan Selma Koçak ise sekiz yıllık binalarında depremde çatlak bile olmadığını belirtti. “Eşim bu evi yapabilmek için 38 yıl yurtdışında yaşadı” diyen Koçak, “Bu ev bizim her şeyimiz. Depremin yıkamadığını devletimiz yıkmasın” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
‘AFET YASASI UYGULANMALI’
Yönetmelik incelendiğinde rezerv alan uygulamasının kent demografisini hedef aldığını ve yurttaşlar açısından mülksüzleşme projesi işlevinde olduğunun altını çizen önceki dönem Hatay Barosu Başkanı Av. H. Cihat Açıkalın şunları söyledi: “Anlatılanın aksine rezerv alan ilan edilen bölgelerde yurttaşlara aynı bölge içerisinde konut verileceğine dair yasada bir düzenleme bulunmamaktadır. Bina maliyetinin anlatıldığı şekliyle hesaplanmayacağı, tüm altyapı maliyetlerinin zemin iyileştirme ve enkaz kaldırma çalışmaları dahil olmak üzere arsa payı oranında hak sahibine paylaştırılacağı yönetmelikte açıkça düzenlenmiştir. Bu da bize yurttaşların ödeyemeyeceği bir maliyet altına sokulduğunu göstermektedir. Geçmişte afet bölgelerinde, afet yasası uygulanırken 6 Şubat bölgesinde ise afet yasasının tam tersi olan kentsel dönüşüm yasası dikkate alınmaktadır. 11 ilde de afet yasası ile kentlerin inşası yapılmalıdır”