‘Rosinante’ İtalya’dan ödülle döndü
Rosinante, dünya prömiyerini 36. Tokyo Uluslararası Film Festivali; Türkiye prömiyerini ise İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirmesinin ardından dünyanın dört bir yanında seyirciyle buluşmaya devam ediyor. Cezayir’de en iyi senaryo ödülü almasının ardından bir büyük ödül de İtalya’da düzenlenen 22. Ischia Film Festivali’nden geldi.
Yönetmen koltuğunda Baran Gündüzalp’in oturduğu bir ilk film olan ve senaryosunu Deniz Yeşilgün’le birlikte yazdığı ‘Rosinante’, Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptıktan sonra Avrupa prömiyerini İtalya’nın önemli festivallerinden 22. Ischia Film Festivali’nde gerçekleştirdi.
Tarihi mekanlarıyla ve kendine özgü mimarisiyle ünlü Ischia adasında düzenlenen festivalde, Rosinante’nin gösterimi 3 Temmuz’da Cattedrale dell’Assunta’da yapıldı.
Festivalin onur konukları arasında Susanna Bier, Charlotte Rampling ve Stellan Skarsgard gibi önemli isimler yer aldı.
TÜRKİYE’DE DE VİZYONA GİRECEK
Daha önce jüri başkanlığını Nuri Bilge Ceylan’ın yaptığı Annaba Film Festivali’nden ‘En İyi Senaryo’ ödülüyle ayrılan Rosinante, Cezayirli seyircilerin büyük beğenisini toplamıştı.
Başrollerini Nilay Erdönmez, Fatih Sönmez ve Can Demir’in paylaştığı filmin görüntü yönetmenliğini Arda Yıldıran, kurgusunu ise İsmet Araç üstlendi.
Rosinante filminin bu yılın sonunda Türkiye’de vizyona girmesi planlanıyor.
SİNOPSİS
Salih ve Ayşe, altı yaşındaki hiç konuşmayan oğulları Emre ile İstanbul’un kentsel dönüşüme girmek üzere olan bir semtinde yaşamaktadır. Salih’in beyaz yakalı hayatı, işten çıkarılması ile sekteye uğramıştır.
Ayşe ise telefonla sigorta satışı işinde evden çalışma sistemine geçirilmiştir. Bir yandan da oturdukları evin kirasını karşılayamadıkları için bütçelerine uygun ev aramaktadırlar. Motosikletleriyle yolcu taşıyabilecekleri yeni bir iş modeli olduğunu öğrenince sisteme Salih’in adına kayıt olurlar.
Biraz daha ek gelir elde edebilmek için Ayşe de kapalı bir kaskın altına gizlenerek ve hiç konuşmayarak kimliğini saklayıp eşiyle dönüşümlü çalışmaya başlar. “Rosinante” adını verdikleri motosikletleriyle yolcu taşırken bilmedikleri bambaşka bir İstanbul’la karşılaşırlar. Ta ki Rosinante çalınana dek.