Rusya: Biden yönetimi Rusya ve Trump’a mümkün olduğunca zarar vermek istiyor

Polyanskiy yaptığı açıklamada, Ukrayna hükümetinin, kendilerine tahsis edilen fonların denetimini engellemek için her türlü çabayı sarf ettiğini belirtti ve bunun için ‘eşsiz bir tırmanışın’ provokasyonunu yapma ihtiyacı duyduğunu, böylece bu durumun bir kısmının önemsiz görüneceğini ifade etti. Ayrıca, Biden yönetiminin, bu süreçte hem Rusya’ya hem de yeni Beyaz Saray ekibine ‘maksimum zarar verme çabası’ içinde olduğunu vurguladı.

Açıklamasında Polyanskiy, Biden yönetimi yetkililerinin, finansal bir denetim korkusunun, ‘Kiev’deki ortakları’ kadar güçlü olduğunu belirtti. Bu sebeple, ‘Kuzey Koreli askerler’ hakkındaki korkutucu hikayelerin ortaya çıkarıldığını, daha önce de ‘İran füzeleri’ konusunun gündeme geldiğini belirterek açıklamasına, “Acaba Kiev ve batılı yandaşları bir sonraki sefer ne icat edecek? Sanırım artık sadece Marslılar veya yeşil küçük insanlar kaldı. Kanıt sunmak zorunda değilsiniz, yalnızca iddialar ortaya atmanız yeterlidir” diye ekledi.

Daha önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sözcü yardımcısı Vedant Patel, Kuzey Kore’den 10 bin askerin, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne karşı operasyonda yer aldığı iddialarını ortaya atmıştı. Bununla birlikte, Rusya, ABD’nin Kuzey Kore askerlerinin özel operasyon bölgesinde bulunduğuna dair kanıtlarının olmadığını vurgulamıştı.

Kuzey Kore ise, Pyongyang’a yönelik suçlamaları, ABD ve müttefiklerinin kendi suçlarını örtbas etme ve Ukrayna’daki çatışmayı sürdürme çabalarının bir parçası olarak nitelendirmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore ile stratejik ortaklık anlaşmasının askeri yardım sağlayabileceğine dair bir madde içerdiğini ancak bu çerçevede ne yapılacağı konusunda iki ülkenin işbirliğine değinileceğini ifade ederek, Moskova’nın Kuzey Kore yönetiminin ortak anlaşmaları ciddiye aldığından hiçbir zaman şüphe duymadığını da belirtmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise daha önce yaptığı açıklamada Rusya ve Kuzey Kore arasındaki askeri alandaki etkileşimin uluslararası hukuk normlarını ihlal etmediğini vurgulamıştı.