Saitbey Sitesi duruşmasında sanık avukatından skandal sözler
Kentsel dönüşüm kapsamında 2016 yılında yapımına başlanan Saitbey Sitesi, 2018’de tamamlandı. 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremde yaklaşık 10 saniyede yıkıldı. Sanık avukatlarının “uyduruk üniversitenin uyduruk raporu” dediği Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bilirkişi raporunda ise “Binanın beton kalitesinin düşük, malzemenin yetersiz, 3.5 katın kaçak olduğu ve denetlemenin yapılmadığı” belirtilmişti.
Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde 44 kişiye mezar olan ve üçü tutuklu sanığın “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan yargılandığı Saitbey Sitesi davasının dördüncü duruşması dün görüldü. Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada müştekiler, sanıklar ve sanık avukatları dinlendi. Binadaki marketin sahibi tutuklu müteahhit H.Ç., “İlkokul mezunuyum, bilgim yok, sadece finansör oldum. Maddi manevi zararım var, mağdurum. Yüzlerce insana istihdam sağlayan bir iş insanıyım. Mal varlığımı korumam lazım, telafisiz şekilde zararım olacak. Bu çok tehlikeli” dedi. H.Ç’nin avukatı ise müvekkilini “Ömrü bitmiş insanların ömrü uzatılmaz. Allah böyle buyurdu. Hayatını kaybedenler şehit oldu, kalanlar da iman etmeli” sözleriyle savundu.
‘UYDURUK RAPOR’
Başka bir sanık avukatı ise Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin raporuna ilişkin “Uyduruk bir üniversitesinin uyduruk bir raporu ile sanıklar tutuklu bulunuyor” ifadelerini kullandı. Avukatların sözlerine kayıp yakınları tepki gösterdi.
Mahkeme tarafından açıklanan ara kararda tutuklu sanıkların tutukluluk halinin, tutuksuz yargılanan sanıkların da tutuksuzluk halinin devamına karar verildi. Beşinci duruşma 27 Eylül’de görülecek.
‘İLERLEME YOK’
Cumhuriyet’e konuşan kayıp yakını avukatı Hasan Can Erdem, sürecin çok ağır ilerlediğini vurguladı. Erdem şöyle konuştu: “Nisan ayından beri yeni bilirkişi raporunu, aralık ayından beri de Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek belgeleri bekliyoruz. Rapor ve evrak gelmediği için tanıklara soru sorulamadı. Sanık ve sanık avukatları yine aynı şeyleri söyledi. Bu duruşmada da bir ilerleme kaydedilemedi. Öte yandan rahatsız edici olan başka bir durumsa, sanık avukatlarının “Bu cezanın yatarı ne ki zaten yattılar” yaklaşımı oldu. Yargılama bilinçli taksir üzerinden ilerlese de tüm deliller olası kasıta işaret etmekte. Sanık avukatlarını bu yaklaşıma iten ve cesaretlendiren en önemli etken, yargılamanın olası kasıt üzerinden ilerletilmemesidir. Adalet geciktikçe acıları ailelerin acıları da katlanıyor.”
KAMU GÖREVLİLERİNE SORUŞTURMA İZNİ TALEBİ