Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği yöneticileri amaçlarını Cumhuriyet’e anlattı: ‘Türk kadınını anlatmak istiyoruz’
Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği 20 Ağustos’ta kuruldu. Birliğin başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel ve yönetim kurulu üyesi Dr. Serra Menekay, derneğin amaçlarını kadın hakları konusunda toplumun bilgilendirmeyi hedeflediklerini belirterek, Türk kadınını Türk tarihinde kadın önderlerin olduğunu ve bu tarihi dokuların kadın hareketine aktarılması gerektiğini vurguladı.
Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gayana Yüksel’in başkanlığında 20 Ağustos’ta kurulan Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği, dün Kırım Derneği’nde düzenlediği “Kadın Aydınlanmasının Öncüllerinden Şefika Gaspıları” adlı panelle ilk etkinliğini yaptı.
Etkinliğe ilk Türk kadın milletvekillerinden Şefika Gaspıralı’nın torunu Gülnara Seitvaniyeva da katıldı. Etkinlik öncesi Birliğin başkanı Gayana Yüksel ve birliğin yöneticilerinden Dr. Serra Menekay Cumhuriyet’e verdikleri röportajla birliğin amaçlarını açıkladı.
‘TÜRKİYE’DE VE KIRIM’DA KADINLAR ÇALIŞKAN’
Gayana Yüksel, birliğin kökeninin 2016’da kurulan “Şefika Gaspıralı Kadın İnsiyatifi”ne dayandığını belirterek, “Dernekte olan kadınlar ve çocuk halk dansları topluluğunda yer alan çocukların velileri bu insiyatifte çalışmaları sürdürdü. O zaman bu yana belli çalışmalar yapıldı. Kırım’daki bazı toplantılara katıldılar. Türkiye’ye geldiğimde şunu gördüm; burada da, Kırım’da da kadınlar çok çalışkan. Çok becerikli. İnanılmaz derecede hem sosyal hayatta, hem çalışma hayatında yetenekliler. Durum böyle olunca bu çalışmayı yeni bir seviyede yapılması gerektiğini düşündük. Böylece 20 Ağustos’ta Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği’ni kurduk. Türkiye’nin yasalarına göre bir dernek kurarak yola çıktık” dedi.
‘KADIN MÜCADELESİNİN DİNİ, DİLİ, IRKI YOK’
Birliğin uluslararası kadın sorunlarına odaklanacağını belirten Yüksel, “Birliğimiz bir Kırım-Tatar derneği. Ama sadece Türkiye ve Kırım’daki kadınlar özelinde çalışmayacağız. İşimizi büyütüp uluslararası platformda çalışmak istiyoruz. Buradaki kadınlar potansiyeli ve imkanları düşük değil. Bu nedenle bu çalışmayı daha da büyütmemiz lazım” diye konuştu. Derneğin çalışmalarına ilişkin konuşan Dr. Menekay ise “Örneğin Filistin’da acı çeken kadınları, Uygur Özerk Bölgesi’nde baskı altında bulunan kadınları da kapsamak istiyoruz. Bütün dünyada kadın olmanın derdiyle ulaşan kadınları temsil etmek istiyoruz. Derneğimiz nüvesi Şefika Gaspıralı’dan çıktığı için Kırım özelliğinde duruyor gibi gözükse de Kırım özelinde kalsın istemiyoruz. Çünkü Şefika Gaspıralı’nın dünyadaki kadınlara mücadelerinde önermeleri var. Bunları da yaymak istiyoruz. Kadın özelinde bu işi büyütmek istedik. Çünkü bu mücadelenin dini, dili, ırkı yok” ifadelerini kullandı.
‘ULUSLARARASI KONULAR TÜRKİYE’DE FARKLI ALGILANIYOR’
Dünyanın her bölgesinde kadın haklarının gasp edildiğini vurgulayan Yüksel, “Ben Ukrayna’dan geliyorum. Ortodoks bir ülke. Burada da kadınların sorunları var. Kadın teşkilatı olarak izlediğimiz birinci yol, bu problemleri konuşmak. Bu sorunları tespit edip, konuşmak. İkincisi eğitim. Bu konularda eğitim çok önemli. Eğitimleri sadece kadınlar arasında vermek de yeterli olmuyor. Toplum eğitiminden bahsediyoruz. Üçüncüsü bu çalışmaları diğer uluslararası örgütlerle ortaklaşa çalışmak ve dördüncüsü devletle çalışmak. Çünkü devletten ve toplumdan karşılık gelmezse bu konular konuşulmuyor. Toplumun konumu çok önemli” ifadeleriyle derneğin çalışmalarını özetledi. Yüksel, derneğin yeni kurulmasına karşın ABD, Romanya ve Polonya’da temsilciliklerin açıldığını aktardı. Menekay, Kırım Türklerinin 20 farklı ülkede yaşadıklarını anımsatarak, “Bizin avantajımız böylesine geniş bir altyapımızın olması. Bu ülkelerde de Kırım dernekleri var. Biz sürekli bu dernekleri taze tutmaya çalışıyoruz. Bu altyapıyı kullanarak hızlıca büyümeyi amaçlıyoruz. Bu bir maya olacak bize” dedi.
‘TÜRK KADININI ANLATMAK İSTİYORUZ’
Türk tarihinde kadın önderlerin olduğunu vurgulayan ikili; tarihi dokuların kadın hareketine aktarılması gerektiğini belirtti.
Menekay, “Bu farkındalık çok önemli. Sanatçı Pınar Ayhan’la birlikte sahneye çıkardığımız ‘Mızrak Duruşlu Kadınlar’ oyunu tam da Türk kadının tarihsel özelliğini anlatan bir oyun. Tomris Hatun’dan alıp Şefika Gaspıralı’lardan alıp Kadın Milli Voleybol Takımı’na kadar getiriyoruz. Birlik olarak da aralık ayındaki etkinliklerimizden birisi bu gösterimin İngilizce versiyonunu Ankara’daki tüm diplomatik misyona göstermek olacak. Bunu sadece bize değil, dünyaya göstermek istiyoruz. Biz zaten biliyoruz, DNA’mızda var bu” dedi. Şefika Gaspıralı çok önemli bir isim olduğunu ve gerekli önemin gösterilmediğini aktaran Yüksel, “Türk tarihinde Şefika Gaspıralı gibi çok fazla isim var. Bunları uluslararası kamuya da anlatmak istiyoruz” diye konuştu.
ŞEFİKA GASPIRALI KİMDİR?
Kırım Türkü fikir adamı, eğitimci ve yayımcı İsmail Gaspıralı’nın kızı olan Şefika Gaspıralı 21 Kasım 1886 tarihinde Kırım’ın Bahçesaray şehrinde doğdu. İyi bir eğitim alan Şefika Gaspıralı, meslek yaşamına gazeteci ve editör olarak başladı, Rus İmpartorluğu’nda Türkçe konuşan topluluğun gazetesi olan “Tercüman” gazetesinin yönetimini üstlendi. Şefika Gaspıralı, Rus İmpartorluğu’nda pek fazla önemsenmeyen Türk kadınının uyanışı için tüm yaşamı boyunca okulları, örgütleri ve siyasal katılım çabalarıyla mücadele verdi. Türk kadınının her bakımdan erkek egemen bir yönetim ve toplum anlayışında hukuki açıdan, toplumsal ve kültürel açıdan eşit olmasını amaçladı.
Şefika Gaspıralı, kısa ömürlü Kırım Halk Cumhuriyeti’nin I. Kırım Kurultayı’nın ilk milletvekillerinden biri oldu. Böylece millertvikili seçilen ilk Türk kadını oldu. Şefika Gaspıralı 1919’da iki küçük çocuğuyla birlikte ölüm tehlikesi altında Kırım’dan Azerbaycan’a kaçtı. Azerbaycan’ın da Kızıl Ordu tarafından işgal edilmesiyle TBMM Bakü Temsilcisi Memduh Şevket Esendal’ın yardımıyla Türkiye’ye göç etti. Şefika Gaspıralı Türkiye’de de sosyal ve kültürel etkinliklerini sürdürdü. 1975 tarihinde İstanbul’da hayatını yitirdi.