SON DAKİKA…Bu bir birinci: Netanyahu Suriye topraklarında! İran alarma geçti: Nükleer silah baskısı

Washington Post gazetesi Suriye’de Esad rejiminin çöküşü ve İsrail taarruzlarının İran’ı savunmasız bıraktığını yazdı. Gazeteye nazaran, giderek artan kırılganlık hükümet içinde alarm yarattı ve İsrail ile giderek tırmanan tansiyonun çok daha tehlikeli bir evreye girebileceği endişelerini körükledi.

Rejimin katı çizgideki destekçileri, muhtemel bir İsrail saldırısına karşı nükleer caydırıcılık seçeneğini daha sık konuşmaya başladı hatta Esad’ın düşüşünden yakınan milletvekili Ahmad Naderi, 8 Aralık’ta X’te yaptığı bir paylaşımda İran’ın “atom bombası” denemesi için davette bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’nin Hermon Dağı’nda yer alan ve Baas rejiminin devrilmesinin akabinde tampon bölgede başlayan işgalin “İsrail’in güvenliğini sağlayacak düzenleme bulunana kadar” süreceğini belirtti.İsrail ordusunun Hermon Dağı’nda 7 Aralık sonrası işgal ettiği bölgede konuşan Netanyahu, Suriye’deki son gelişmelerin akabinde buranın “İsrail’in güvenliği için kıymetinin arttığını” ileri sürdü.Hermon Dağı’ndaki tampon bölgede işgale ait iletiler veren Netanyahu, “İsrail’in güvenliğini sağlayacak öteki bir düzenleme bulunana kadar bu kıymetli noktada (Hermon Dağı’nda işgal edilen tampon bölge) kalmaya devam edeceğiz.” sözünü kullandı.

NewsWeek bunun vazifedeki bir İsrail önderinin birinci kere Suriye topraklarına girmesi manasına geldiğine dikkat çekerken Hermon Dağı’nın yüksekliğinden, Suriye, Lübnan ve İsrail’e yakınlığından ötürü stratejik bir kıymete sahip olduğunu vurguladı. Newsweek’e konuşan uzmanlar ise İsrail’in hareketlerinin 1974 ateşkes mutabakatını ihlal ettiğini ve zati istikrarsız olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırabileceğini savunuyor.

İsrail medyasında yer alan haberlerde ise İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Lübnan ve Suriye hududuna yeni birlikler konuşlandırdığı yazıldı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Suriye’de SDG ismini kullanan terör örgütü PKK/YPG ve DEAŞ hakkında Türkiye ile görüşmelerin devam ettiğini, Suriye’deki durum ve bölgesel güvenlik çıkarlarıyla ilgili irtibatı açık tutmayı sürdürdüklerini belirtti.Pentagon Sözcüsü Patrick Ryder, günlük basın toplantısında,”Türkiye çok bedelli bir NATO müttefikidir ve Suriye’deki durum ve DEAŞ üzere bölgesel güvenlik çıkarlarıyla ilgili olarak irtibat çizgilerini açık tutmaya devam ediyoruz.” derken ABD’nin bölgedeki konumu yahut DEAŞ’ı yenme misyonuna nasıl yaklaştığı konusunda duyuracak rastgele bir değişiklik olmadığını belirterek, “DEAŞ ve SDG ile ilgili zorluklar konusunda Türk mevkidaşlarımızla ve bölgedeki başkalarıyla görüşüyoruz.” sözlerini kullandı.

Terör örgütü DEAŞ’ın tekrar canlanmamasında bölgedeki herkesin çıkarı olduğunu kaydeden Ryder, bu hususta PKK/YPG ögelerinin “önemli bir ortak olmaya devam ettiğini” savundu.Ryder, Türkiye’nin hududuna yakın Aynularab (Kobani) bölgesinde terör örgütü PKK/YPG ögelerinin öteki taraflarla ateşkes görüşmeleri yapmasına ait ABD’nin tavrıyla ilgili bir soru üzerine de yalnızca bu husustaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ve Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, BM Güvenlik Kurulu’ndaki Suriye bahisli oturumda Suriye’ye yönelik yaptırımlara son verilmesi davetinde bulundu.AB ve ortalarında ABD ve İngiltere’nin de bulunduğu ülkeler, 2011’de Suriye rejiminin eski lideri Beşar Esad’ın demokrasi yanlısı protestolara sert müdahalesinin iç savaşa dönüşmesinin akabinde Suriye’ye ağır yaptırımlar uygulamıştı.