Son dakika…Hizbullah’tan şimdiye kadarki en büyük saldırı: 100 roket aynı anda ateşlendi, 9 askeri bölge hedef alındı

Hizbullah dün koordineli bir saldırıyla dokuz İsrail askeri bölgesini hedef aldığını duyurdu. İsrail medyasına göre en az 100 roket ve 30 insansız hava aracı ile gerçekleştirilen saldırı Hizbullah’ın şimdiye kadarki en büyük saldırısıydı. Hizbullah’tan yapılan açıklamaya göre, saldırıda İsrail’in kuzey komutanlığı karargâhına, istihbarat karargahına ateş açıldı.Hizbullah’a bağlı haber kuruluşu el-Manar’a göre grup tek seferde 100 roket ateşledi, bu 8 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen en büyük saldırı oldu.

Arap basınında çıkan haberlere göre, İsrail’in dün gece Lübnan’ın güneyindeki Tire Bölgesi’ne gerçekleştirdiği karşı saldırıda en az 14 kişi yaralandı.Lübnanlı kaynaklar saldırıda üst düzey bir Hamas yetkilisinin öldürüldüğünü söylerken, İsrailli kaynaklar bu iddiayı yalanladı. Saldırının denizden fırlatılan ve binayı hedef alarak tamamen çökmesine neden olan bir füze kullanılarak gerçekleştirildiği bildirildi.

Bu sabah gelen son bilgilere göre İsrail’in kuzeyindeki Kiryat Şmona kenti güne siren sesleri ile uyandı.

İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bagheri Kani, Irak ziyaretinde yaptığı açıklamada İsrail’i Lübnan’a saldırmaması konusunda uyardı. Bu çatışmanın sonuçlarının İsrail için ters tepebileceğini söyleyen Kani, siyonistlerin İran elçilik binasına saldırarak hata yaptıklarını ve ezici bir yanıt aldıklarını söyledi.

Üst düzey Hamas yetkilisi Usame Hamdan, 7 Ekim’de kaçırılan 116 rehineden kaçının hala hayatta olduğunu kimsenin bilmediğini söyledi. CNN’e konuşan Hamdan rehinlerin sayısı ile ilgili bir soruya “Bu konuda hiçbir fikrim yok. Kimsenin bu konuda bir fikri yok.” dedi ve son kurtarılan dört rehinenin ruhsal durumundan da İsrail’i sorumlu tuttu: “Eğer zihinsel sorunları varsa, bunun İsrail’in Gazze’de yaptıklarından kaynaklandığına inanıyorum”

İran destekli Husilerin Aden Körfezi’nde seyreden Palau bandıralı, Ukrayna’ya ait ve Polonya tarafından işletilen dökme yük gemisi M/V Verbena’ya gemisavar füzeleriyle saldırı gerçekleştirdiği bildirildi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada, Malezya’dan İtalya’ya inşaat malzemeleri taşıyan gemiye yönelik saldırıda bir denizcinin ciddi şekilde yaralandığı ve gemide yangın çıktığı ifade edilirken, yaralı denizcinin bölgedeki bir ortak kuvvet gemisine tahliye edildiği belirtildi.

“İran destekli Husiler tarafından sürdürülen bu pervasız davranışlar bölgesel istikrarı tehdit etmekte ve Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki denizcilerin hayatını tehlikeye atmaktadır” denilen açıklamada, “Husiler Gazze’deki Filistinliler adına hareket ettiklerini iddia etseler de Gazze’deki çatışmayla hiçbir ilgisi olmayan üçüncü ülke vatandaşlarını hedef almakta ve hayatlarını tehdit etmektedirler” ifadeleri kullanıldı.

Husilerin bölgedeki seyir güvenliğine yönelik süregelen tehditlerinin, Gazze’ye olduğu kadar Yemen halkına da kritik yardımların ulaştırılmasını zorlaştırdığı vurgulanan açıklamada, “ABD CENTCOM, Husileri sorumlu tutmak ve askeri kabiliyetlerini azaltmak için ortaklarıyla birlikte hareket etmeye devam edecektir” denildi.

Haftalık basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, gündeme dair konuları değerlendirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zaharova, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) Filistin için sunulan tasarıların ABD tarafından veto edilmesini eleştirerek, “Siyasi sistemden bağımsız olarak tüm dünya, gezegenin her yerindeki insanlar oradaki (Gazze’deki) durumun kabul edilemez olduğunu söylüyor. BMGK’nın bu sinyali kabul etmesi, duyması ve ABD’liler ile Anglosaksonların, Gazze’de sivillerin öldürülmesini engelleyecek adımların atılmasına yol açacak, bölgede barışı ve istikrarı sağlayacak bir belgeyi daha veto etmesinin kanlı suç haline geleceğini anlaması gerekiyor. Siyasi sistemden bağımsız olarak tüm dünya, gezegenin her yerindeki insanlar (Gazze’deki) durumun kabul edilemez olduğunu söylüyor. Orta Doğu ateş içinde yanıyor ve inliyor. Rakamlar bunu gösteriyor ve bu rakamlar korkutucudur. ABD’nin bölgedeki en büyük trajediye yönelik maceracı yaklaşımı yüzünden 35 bin sivil (Filistin’de) hayatını kaybetti. Bu durum, uluslararası hukuk ve diplomasiyi kullanarak karmaşık bir yaklaşım gerektiriyordu. Ama onlar orada Amerikan liberal demokrasisini kullandı ve İsrail’e olduğu gibi bölgenin diğer ülkelerine de kendi fikirlerini empoze ettiler” ifadelerini kullandı.