Trump resmen ABD Başkanı: ‘Öfkeli dünyaya birlik getireceğiz’

Geçen kasım ayında yapılan ABD Başkanlık seçimlerini kazanarak ABD’nin 47’inci Başkanı seçilen Donald Trump, dün başşehir Washington’da gerçekleşen yemin merasimiyle resmen vazifeye başladı. Washington’daki sıfırın altında 5 derecede seyreden soğuk hava dalgası nedeniyle olağanın tersine iç yere taşınan yemin merasimine hem ABD hem de milletlerarası siyasetten yaklaşık 800 davetli katılırken, Trump lider olarak birinci konuşmasın “Amerika’nın altın çağı başlıyor” diye başladı.

‘TANRI BENİ ABD İÇİN KURTARDI’

“Ülkemiz refaha kavuşacak ve dünya çapında hürmetini tekrar kazanacak” diyen Trump, “Yönetimim boyunca her gün Amerika’yı birinci sıraya koyacağım. Egemenliğimiz geri gelecek, güvenliğimizi yine oluşturacağız. Adalet yine gerçek olacak. Bugünden itibaren Amerika’nın düşüşü bitiyor” sözlerini kullandı.

Geçen temmuz ayında atlattığı suikast teşebbüsüne de değinen ABD Başkanı, “Birkaç ay önce Pensilvanya’da bir suikastçının mermisi kulağımdan geçti lakin benim hayatımın kurtarılmasının bir sebebi vardı. İlah beni korudu. Amerika’yı tekrar güçlü yapabilmem için” diye konuştu.

‘SAVAŞLARI BİTİRECEĞİZ’

“Dünyadaki savaşları bitireceğiz” diyen Trump, “Tamamen varsayım edilmez, şiddet ve öfke dolu dünyaya yeni bir birlik ruhu getireceğiz. En gurur duyduğum mirasım barışçıl ve birleştirici bir miras olacaktır” ifadesini kullandı. ABD Başkanı ayrıca “dünyanın gördüğü en güçlü orduyu inşa edeceklerini” söyledi.

Yasadışı göçle çaba için ABD’nin güney hududunda ulusal acil durum ilan ederek asker göndereceğini ilan eden Trump, “Meksika’da kalma” siyasetini yine yürürlüğe koyacağını taahhüt etti. ABD Başkanı, ayrıca imzalayacağı kararnamelerle kartelleri de yabancı terör örgütleri listesine alacaklarını duyurdu.

PANAMA VE MEKSİKA KÖRFEZİ

Trump daha evvel söz ettiği üzere “Meksika Körfezi’nin ismini Amerika Körfezi olarak” değiştireceğine de kelam verdi. Çin’in su yolunun denetimini ele geçirdiğini argüman eden Trump, “Panama Kanalı’nı Çin’e değil, Panama’ya verdik ve geri alacağız” dedi. Trump ayrıyeten ABD’nin resmi olarak erkek ve bayan olmak üzere iki cinsiyetin bulunduğunu kabul edeceğini söyledi.

PROGRAM AYİNLE BAŞLADI

Washington’daki aktiflik programı sabah saatlerinde St. John’s Kilisesi’ndeki ayinle başladı. Lider Donald Trump, Lider Yardımcısı Vance ve aile üyelerinin yanı sıra çok sayıda ünlü isim ayinde hazır bulundu. Kilisedeki ayinin akabinde Beyaz Saray’a geçen Trump ve eşi Melania, burada klâsik çay içme etkinliğinde ABD Başkanı Joe Biden ve eşi Jill Biden ile bir ortaya geldi. Akabinde Biden ve Trump birlikte yemin merasiminin gerçekleşeceği Kongre binasına hareket etti. Trump, 2021’de Biden’ın seçim galibiyetini tanımadığını söyleyerek merasime katılmamıştı.

ÇİFT İNCİL KULLANDI

Tüm davetlilerin Kongre binasının Rotunda Salonu’nda yerlerini almasının akabinde ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı John G. Roberts, Trump’a ABD’nin 47’inci başkanlık yeminini ettirdi. Trump yemin sırasında eski ABD Başkanı Abraham Lincoln’ün 1861’deki yemin merasiminde kullandığı İncil’in yanı sıra 2017’deki birinci yemin merasiminde de olan ferdî İncilini kullandı. Yemin merasiminin akabinde Evanjelist, Protestan, Siyahi ve Katolik rahiplerin yanı sıra bir Yahudi Haham dua ederken, resmi programda bir imama da yer verilmesine karşın İslami duaya yer verilmemesi dikkat çekti.

İLK GÜNDEN KARARNAME BOMBARDIMANI

Göreve gelmeden evvel “ABD’yi hakikat yola sokacağını” vaat eden yeni ABD Başkanı Trump’ın kısa süre içerisinde 100’den fazla kararname imzalaması bekleniyor.

* Trump’ın ‘sınır sorumlusu’ olarak atadığı Tom Homan, birinci günden itibaren evraksız göçmenleri gözaltına almak ve hudut dışı etmek için kapsamlı operasyonlar başlatacağını söylerken birtakım uzmanlar, milyonlarca göçmenin gönderilmesinin önemli lojistik mahzurlar ve hukuksal zorluklarla karşılaşacağını söylüyor.

* “İlk gün taahhütlerinden” biri de birinci devrinde “Müslüman yasağı” olarak bilinen kararnamenin tekrar yürürlüğe koyulması olacak. Suriye, Libya, Yemen ve Sudan üzere Müslüman çoğunluklu ülkeden ABD’ye gelmek isteyenlere müsaade verilmeyecek.

* 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’na saldırdıkları için tutuklananlardan tekraren “siyasi tutuklular” ve “rehineler” olarak bahseden Trump’ın birinci işlerinden biri de bu şahıslara yönelik bir başkanlık affı çıkarmak olacak.

* Selefi Biden’ın fosil yakıt kullanımını düşüren güç politiklarının işletmelere ağır mali yük getirdiğini belirten Trump, “maliyetleri artıran her etraf düzenlemesinin derhal kaldırmasını emreden” bir kararname imzalayacak.

TÖRENİN AĞIR KONUKLARI: DÜNYA ÖNDERLERİ VE MİLYARDERLER

ABD’nin 47’nci liderinin yemin merasimi, sırf yıllar sonra birinci kere kapalı alanda yapılmasıyla değil; birebir vakitte davetli konuklarıyla da evvelkilerden ayrıldı. Donald Trump, daha evvel sırf yabancı diplomatların katıldığı merasime geleneği bozarak dünya önderlerini davet etti. Konuklar ortasında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Arjantin’in popülist lideri Javier Milei, İngiltere’nin ve Fransa’nın çok sağcı siyasetçileri Nigel Farage ile Eric Zemmour üzere çok sağ ve milliyetçi eksenden isimler yer aldı.

ÇİN’DEN BİR İLK

Daha evvelki merasimlere Washington büyükelçisini gönderen Çin’i, merasimde birinci defa yüksek rütbeli bir isim temsil etti. Trump’ın davet ettiği Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i temsilen yardımcısı Han Cing, Pekin’in yeni idareyle “ilişkilerini güçlendirmek ve işbirliğini genişletmeye hazır olduğunu” bildirmek için merasimde hazır bulundu.

TEKNOLOJİ DEVLERİ

Davetliler ortasındaki tek milyarder, Trump’ın müttefiki Elon Musk değildi. Amazon CEO’su Jeff Bezos ve Meta’nın işvereni Mark Zuckerberg, Google CEO’su Sundar Pichai, Apple CEO’su Tim Cook ve OpenAI CEO’su Sam Altman’ın yanı sıra dünyanın dört bir yanından teknoloji devleri merasime katıldı. Fransız milyarder ve teknoloji teşebbüsçüsü Xavier Niel de eşiyle birlikte Washington’daydı.

TRUMP’A TEBRİK YAĞDI

ABD Başkanı Donald Trump’ın yemin merasiminin akabinde dünya önderlerinden de tebrik iletileri yağdı.

* Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Ukrayna ihtilafı konusunda yeni ABD idaresiyle de diyaloğa açığız. Burada en değerli şey, krizin temel nedenlerini ortadan kaldırmaktır.

* Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen: Birlikte daha fazla refaha ulaşabilir ve güvenliklerini güçlendirebiliriz. Bu, transatlantik paydaşlığın kalıcı gücüdür.

* NATO Genel Sekreteri Mark Rutte: DonaldTrump’ı ABD’nin 47. Başkanı olarak göreve başlamasından ötürü ve JD Vance’i Lider Yardımcısı olarak misyona başlamasından ötürü içten tebriklerim. Birlikte güç yoluyla barışa ulaşabiliriz.

* Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa: AB global zorlukların üstesinden gelmek için Lider Trump’la yakından çalışmayı arzuluyor.

* Hindistan Başbakanı Narendra Modi: Her iki ülkeye de yarar sağlamak ve dünya için daha âlâ bir gelecek şekillendirmek için bir kere daha birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum.

* İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu: “Tekrar birlikte çalışarak ABD-İsrail ittifakını daha da ileriye taşıyacağız” diyen Netanyahu, bölgedeki “İran eksenini” hezimete uğratacaklarından ve bölge için “yeni bir barış ve refah dönemini” başlatacaklarından emin olduğunu söyledi.

* Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski: Başkan Trump’ı kutluyorum. Bugün hem değişim hem de global zorluklar dahil birçok sorunun tahlili için umut günü. Muvaffakiyetler Lider Trump. Faal ve karşılıklı yarara dayalı işbirliğimizi dört gözle bekliyorum.

* İngiltere Başbakanı Keir Starmer: Birleşik Krallık ismine, Lider Donald Trump’ı Amerika Birleşik Devletleri’nin 47. Başkanı olarak göreve başlamasından ötürü en içten tebriklerimi gönderiyorum.

* Almanya Başbakanı Olaf Scholz: ABD’nin Almanya’nın en yakın müttefiki olduğunu ve siyasetlerinin gayesinin “her vakit güzel bir transatlantik ilişki” olduğunu söyleyerek Trump’ı tebrik etti.

TRUMP: ‘BENİ PUTİN’E BAĞLAYIN’ 

Amerikan CNN’in haberine nazaran Trump, takımından başkanlığının ilk günlerinde Rusya lideri Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi ayarlamalarını istedi. Trump’ın takımının görüşmeyi ayarlamak için birkaç hafta evvel çalışmalara başladığı belirtilirken, bir tarih belirlenip belirlenmediği ise bilinmiyor. Trump seçim sürecinde Ukrayna’daki savaşı misyona geldikten sonra 24 saat içinde bitirebileceğini argüman etmişti.

BİDEN’IN DÖRT SENESİ NELER GETİRDİ

2020 seçimlerinde Donald Trump’ı yendikten sonra “Amerika geri döndü” mottosuyla Beyaz Saray’a oturan Joe Biden, ABD’nin “güvenilir liderlik pozisyonunu geri kazanacağını” vaat etmişti. Fakat geride, hem iç hem de dış siyasette tartışmalı bir miras bırakarak devrini sonlandırıyor. Demokrat Lider, Amerika halkından da istediği takviyesi alamadı. CBS News ile YouGov tarafından yapılan son ankette, iştirakçilerin sadece yüzde 37’si, Biden’ın başkanlık performansından şad kaldıklarını belirtti.

ENFLASYON VE GÖÇ

Ekonomistlere nazaran Biden’ın en büyük başarısı, pandemi nedeniyle düşünceye girmiş Amerikan iktisadını toparlamak oldu. Halefine düşük işsizlik ve düşük enflasyona sahip bir iktisat bıraktı. Fakat göç siyasetlerinde birebir başarıyı gösteremedi. Donald Trump’ın geri dönüşünü hazırlayan en büyük etmenlerden biri, Biden ve sonları korumakla görevlendirdiği yardımcı Kamala Harris’in, göç konusunda Cumhuriyetçilerin tenkitlerine karşılık verememesi oldu.

SAVAŞLARI SONLANDIRAMADI

Siyasi analistler, Biden devrinin en büyük başarısızlıklarının dış siyasette yaşandığını düşünüyor. Biden; Ukrayna’da Rusya’yla, Güney Çin Denizi’nde Çin’le, Ortadoğu’da İran’la karşı karşıya geldi. Ukrayna’da Rus işgalini engelleyemeyen Biden, Gazze’de 15 ay boyunca savaş hatası işleyen İsrail’e, hem memleketler arası hukuku hem de ABD iç hukukunu yok sayarak dayanak verdi. İki savaşı da bitirmek istediğini söylese de bu mevzudaki uğraşları üst üste başarısız oldu; son üç yılda dünyadaki çatışma bölgeleri üçte iki oranında arttı. O denli ki Washington’dan ayrılmasına günler kala ilan ettiği Gazze ateşkesi bile, halefi Trump’ın hanesine yazıldı.

LİDERLİK PROBLEMİ

Biden’ın başkanlığının son yılı, Demokratlar için de bir imtihana dönüştü. Evvel gerileyen bilişsel durumu, sonra bu duruma karşın seçimlerde, 2020’de olduğu üzere, Trump’la başa çıkabileceği istikametindeki ısrarı, sonuçta yarıştan çekilmesiyle sonuçlandı. Demokrat parti, kendisini karmaşık bir liderlik sorununun ortasında buldu.