TTB’nin yeni merkez konseyi başkanı Dr. Azap ilk röportajını Cumhuriyet’e verdi: Şiddet yasası getirilmeli
Azap, yeni dönemde önceliklerinin başında “hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenebilmesi olacağını” söyledi.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) geçen hafta yapılan olağan kongresinde yeni Türk Tabipleri Birliği yönetimi belirlendi. Etkin Demokratik TTB (EDTTB)-Tabip Odaları İnsiyatifi ittifakı, yapılan seçimlerde ipi göğüsledi. Tabip Odaları İnsiyatifi’nin temsilcilerinden Dr. Alpay Azap, yeni merkez konseyinin yaptığı toplantı sonucunda TTB’nin yeni başkanı olarak belirlendi. Dr. Azap, başkanlığının belirlenmesinin ardından ilk kez Cumhuriyet’e konuştu.
Seçimden bir gün önce içinde bulunduğu grubun, ED-TTB grubuyla ittifak kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Azap, şunları kaydetti: “Tabip Odaları İnisiyatifi, oda seçimlerinin tamamlandığı mayısta Ankara Tabip Odası delegelerinin çağrısıyla ‘Önümüzdeki dönem nasıl bir TTB olmalı?’ sorusuna yanıt aramak üzere bir araya gelen oda aktivistleri ve seçili kurullarının oluşturduğu bir platform. Bizim listemizde odaların önerdiği ve desteklediği adaylar yer alıyordu. Son gün ED-TTB grubunun da bu yöntemi kabul etmesiyle birlikte oldukça geniş bir temsil yeteneği olan, çok sayıda odanın ve dolayısıyla hekimin gücünü, enerjisini arkasına almış bir merkez konseyi oluşmuş oldu. Önümüzdeki dönem bunun avantajı ile TTB’yi daha kitlesel, daha güçlü bir hekim örgütü yapacağımızdan eminiz.”
“HEKİMLERE SAHİP ÇIKILMALI”
Azap, “Yeni dönemde önceliklerimizin başında hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenebilmesi, hekim emeğinin değerinin bilindiği ve hakkının verildiği bir çalışma ortamı yaratabilmek olacak” diye konuştu. Bunu sağlamanın hiç de zor olmadığını söyleyen Azap, “Ciddi yaptırımları olan bir şiddet yasası getirilmesi ve bundan daha önemlisi hekimleri itibarsızlaştıran açıklamalardan, yaklaşımlardan yöneticilerin kaçınması, tersine hekimlere sahip çıkması yeterli. Bunun için sağlık çalışanları ve hekimlerle birlikte yöneticiler üzerinde bir baskı oluşturmaya çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu. Azap, “Gerekli yasal düzenlemeler yapmaları ve sağlık çalışanlarına değer verdiklerini göstermeleri için onları sürekli sıkıştıracağız. Bunu yaparken halkımıza da aslında aynı tarafta olduğumuzu, hem çalışanların hem halkın bu kötü sağlık politikalarının mağduru olduğunu anlatacağız” dedi.
“İNSAN KAYBI LÜKSÜMÜZ YOK”
Hekim göçünde bu şiddet dolu güvencesiz ortamın çok büyük etkisi olduğunu vurgulayan Azap, “Genç meslektaşlarımız onca yılın emeği sonunda kendilerine güvenli bir gelecek kuramayacaklarını gördükleri için yurtdışına gitmeyi tercih ediyorlar. Türkiye sağlık ortamı için çok üzücü bir durum bu. Bir ülke için en zor telafi edilecek kayıp nitelikli insan gücü kaybı ve bizim böyle bir lüksümüz yok” ifadelerini kullandı. Azap, “Çalışma koşullarını düzeltebilmek için, gençlerin gelecek kaygısı olmadan güvenli bir ortamda halka sağlık hizmeti verebilmesi için yöneticileri politikacıları gerekli iyileştirmeleri yapmaları için sürekli uyaracağız, baskı altına alacağız. Ayrıca yurtdışına gitmiş olan meslektaşlarımızla iletişim kanalları oluşturarak onların uygun koşullarda ülkemize dönebilmelerini, dönmeseler bile ülkemiz tıp ortamına yapacakları bilimsel akademik üretimle katkıda bulunmalarını sağlamaya çalışacağız” dedi. Sağlıkta Dönüşüm Programı denilen ucubenin, sağlık ortamını çok ciddi şekilde tahrip ettiğini söyleyen Azap, “Elbette bu tahribatı düzeltmek kolay değil ve zaman alacaktır. Ancak TTB, bu konuda haklı uyarılar yapmanın yanında sorunların çözümüne ilişkin somut öneriler getirmek üzere çalışmalar da yürüttü, raporlar hazırladı” değerlendirmesinde bulundu. Azap, “Sağlık sisteminin tıkandığını herkes artık net bir şekilde görüyor. Bunu değiştirecek bilgi, birikim TTB’de fazlasıyla var. Tüm kamuoyunu ve hekimleri yanımızda yer almaya, birlikte değiştirmek için çalışmaya ikna edecek irademiz ve vizyonumuz da var” dedi.
“KENDİSİNE DESTEK OLURUZ”
Sağlık bakanı değişimini yorumlayan Dr. Alpay Azap, “Elbette yeni gelen sağlık bakanı ile birlikte sağlık alanında farklı uygulamalar, farklı gelişmeler olacaktır. Ancak Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ni devam ettiren genel çizgide bir değişiklik olmasını beklemiyoruz” dedi. Azap, “Umarız aksi olur ve yeni bakan Memişoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin yarattığı büyük tahribatı gidermek, sorunları düzeltmek için bir çaba göstermeye başlar. O zaman biz de kendisine elimizden geldiğince destek oluruz” dedi.