Ukrayna askerleri ‘Ayrılıkçı bayrak’ açtı: Kiev’den Kursk’ta ilhak planı argümanı

Geçen hafta huduttaki Kursk bölgesinden Rusya topraklarına sürpriz bir kara harekâtı başlatarak Moskova idaresini gafil avlayan Ukrayna ordusunun, Rusya’yı kendi ilhak silahıyla vurmaya hazırlandığına yönelik savlar ortaya çıktı. Kursk’ta ilerlemeye devam eden Ukrayna birliklerinin işgal ettikleri topraklarda “Kursk Halk Cumhuriyeti” ilan edilmesinden kelam etmeye başladığı, Kiev idaresinin böylelikle Rusya’nın 2014 yılında Ukrayna içinde yarattığı ayrılıkçı Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri planının benzeriyle Moskova’yı vurmayı hedeflediği aktarılıyor.

‘BU SAVAŞTAN BIKTIK’

Ukrayna tarafı dünden bu yana işgal bölgesinden enteresan kareler servis etmeye başladı. Rusya’nın Kursk bölgesine giren tüm Ukrayna bölük kumandanları yanında bir bayrak taşıyor. Beyaz-mavi-sarı renklerden oluşan bayrağın üzerinde “Kursk Halk Cumhuriyeti” yazısı okunuyor. Bölgedeki lokal halkın da konuşturulduğu görüntülerde, Kursk sakinlerinin, “Bu savaştan bıktık. Can ve mal güvenliğimiz kalmadı. Putin bizi savunamıyor. Kurtuluşumuz buysa Ukrayna bayrağı altında yaşamaya hazırız” sözleri dikkat çekiyor.

UKRAYNA YERLEŞİYOR

Ukrayna’nın 6 Ağustos tarihinde başlattığı harekât evvel bir vur-kaç operasyonu olarak görünse de harekâtın seyri Ukrayna’nın Kursk bölgesinde uzun periyodik mevzilenme niyeti olduğuna işaret ediyor. Ukrayna tarafından işgal edilen Rusya toprakları yaklaşık 600 kilometrekare alana ulaştı. Kursk bölgesinde 17 yerleşim ünitesi Ukrayna denetimine geçerken, Rusya’nın huduttaki Kursk’a komşu Belgorod bölgesinde de alarm verildi. Ukrayna birliklerinin buraya da her an saldıracağı söylentilerinin akabinde bölge valisi Vyaçeslav Gladkov, Krasnoyarujsk ilçesinde sivillerin tahliyesini başlattı. Böylelikle Kursk ve Belgorod bölgelerinden tahliye edilen sivil sayısı 100 bini aşmış oldu.

HARKİV’DEN ASKER SEVKİ

Rusya hudut bölgelerinde çıkan krize tahlil üretmenin yollarını arıyor. Harkiv cephesinden geri çekilen iki motorize alay Kursk bölgesine naklediliyor. Lakin bağımsız askeri gözlemciler, önemli piyade derdi çeken Rusya’nın, doğu ve güney cephesini zayıflatmamak için yeni silah altına alınan 150 bin kadar acemi askeri Kursk bölgesine yönlendirdiğini aktarıyor. Ukrayna ise inisiyatifi eline geçirdiği Kursk bölgesinde kuvvet arttırıyor.

‘SERT KARŞILIK VERECEĞİZ’

Ukrayna’nın Rusya hududundaki Suma bölgesinde bulunan 20 bin askerlik destek kuvvetinin hududu geçerek Kursk bölgesine zırhlı araçlarla giriş yaptığı bildiriliyor. Öte yandan dün güvenlik kurmaylarıyla başşehir Moskova’da bir araya gelen Rusya lideri Vladimir Putin, “sert cevap vereceğiz” açıklaması yaptı. Ukrayna operasyonunu “Kursk provokasyonu” olarak nitelendiren Rusya lideri, “müzakere masasına oturmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini” vurgulayarak, “Ukrayna’ya atağın cevabını sert vereceğiz. Güçlerimiz cephe çizgisinde ilerliyor” tabirini kullandı. Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov da “Karşımızda Ukrayna değil, ABD liderliğinde birlikte hareket eden müşterek Batı var” kelamlarıyla taarruzun sorumluluğunu Batı’ya yükledi. Bu arada Rusya Savunma Bakanlığı, temmuzda Donetsk bölgesinde 19 yerleşim ünitesinin Rus ordusunun denetimine geçtiğini bildirdi.

ZAPAROJYE SANTRALINDA NE YAŞANDI?

Mart 2022’den bu yana Rus kuvvetlerinin işgali altında bulunan Ukrayna’daki Zaporojye nükleer santralında evvelki akşam çıkan yangınla ilgili Moskova ve Kiev birbirini suçluyor. Rusya, santralın soğutma kulesine Ukrayna tarafından dronla saldırıldığı argümanını sürdürürken, Kiev idaresi santraldaki yangının Rus kuvvetleri tarafından taammüden, Kursk mağlubiyetini örtbas etme ve Batı’yı nükleer felaketle tehdit etmek için çıkarıldığını savunuyor. Rusya’nın yangının yakından çekilmiş imajını paylaşmadığına dikkat çeken Ukraynalı yetkililer, soğutma kulesinin içinde yangın çıkartacak bir materyal olmadığını belirtiyor. Kulenin sadece beton, demir borular ve su havuzundan oluştuğunu kaydeden Ukrayna tarafı, Rusların kulenin içine yığdıkları eski araba lastiklerini ateşe vererek nükleer tehdit telaşı yaratmak gayesiyle bir mizansen kurguladığını savunuyor. Öte yandan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu santraldaki tüm reaktörlerin uzun müddettir devre dışı olduğunu ve bölgede rastgele bir radyasyon sızıntısı tehlikesi bulunmadığını duyurdu.