Ukrayna’da Trump faktörü
Geçen hafta ABD’de yapılan BidenTrump tartışmasının en çok yankılandığı yerlerden biri tabii ki Ukrayna. Trump’ın Biden karşısında üstün performans sergilediği tartışmada özel yer tutan konu Ukrayna’ydı.
Tartışmada Trump, önceden söylediği hususları tekrarladı. Belki en sıradışı olarak söylediği husus, Ukrayna’nın insan kaynaklarının cephede eridiği, bu nedenle Ukrayna’nın savaşı kazanma ihtimalinin epey azaldığı idi.
Trump’ın Ukrayna’ya yönelik olası planı, iki hafta önce onun danışmanları tarafından da dile getirildi. Plan, Rusya ve Ukrayna’dan hangisi barış masasına oturmaya karşı çıkarsa onun bir şekilde “cezanlandırılmasını” öngörüyor. Şayet Ukrayna yönetimi müzakereden kaçarsa ABD Ukrayna’ya bütün desteği kesecek; şayet Rusya yönetimi müzakereden kaçarsa o zaman da ABD, Ukrayna’ya en yoğun desteği verecekmiş. Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunun da rafa kaldırılması öngörülüyor.
Bunlar, yakın zamanlara kadar “Ukrayna’nın 1991 sınırlarına dönüşü içermeyen her türlü anlaşmaya hayır” diyen çevrelerin duymayı en son arzu edeceği türden bir barış planı. O nedenle de Trump’ın Biden karşısında yüksek performans sergilediği günün ertesi günü BBC Ukraynaca Servisi, “Ukrayna’ya soğuk duş” başlığını attı.
Aslında kimin için soğuk duş olduğu tartışılır. Zira Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk teklifleri yaptığında Ukraynalı yetkililerden önce davranıp “Rusya’yla müzakere yapılmayacak” diyen, ABD ve İngiliz liderleri idi. Ukrayna basınına baktığımızda giderek daha fazla kişinin, 2022 Mart’ında İstanbul’da ortaya çıkan anlaşma imkânından dönülmesinin hata olduğunu söylediğini görüyoruz. Zira o dönemde Rusya henüz Ukrayna’nın Azak Denizi sahil şeridini tamamen ele geçirmiş değildi. Ne var ki müzakere sürecinin sona ermesidnen bir süre sonra Ruslar, Azak Denizi sahil şeridini tamamen ele geçirerek 2014’te ele geçirdikleri Kırım Yarımadası’yla bir koridor kurdular. Bu kara bağlantısını sağladıktan sonra Rusya’yı oralardan çekilmeye ikna etmek iyice zorlaştı.
Rusya’nın da savaşta zafer kazandığını söylemek çok zor. Zira gerek Ukrayna yapımı gerekse Batı yapımı silahlar, Rusya’nın yüzlerce kilometre içini vuruyor. Ukrayna insansız deniz araçlarının saldırıları, Rus Karadeniz Filosu’nu, Kırım’dan büyük ölçüde çekilmeye zorladı. Peki ama Rusya’nın kayıplar vermesi, başlı başına Ukrayna için kazanç hanesine yazılacak bir konu mu? Bir tarafta son aylarda Ukrayna’nın enerji altyapısının yerle bir olduğunu hatırlayalım diğer taraftansa milyonlarca Ukraynalının ülkeden ayrıldığını. Dolayısıyla bu savaşın kazananı olmayacak.
ABD’de ateşkes söylemlerinin kuvvetlenmesi, Rusya ve Ukrayna’da da etkisini göstermeye başladı. Eğer yangın, çevre bölgelere yayılmazsa bu yılın sonlarına doğru barış olasılığı güçlenmeye başlayacak.