Vali ‘içkili işletme’ istemiyor: Amasya’da içkili restoranlar bir bir kapanıyor
Amasya’da turizmciler son yıllarda içki ruhsatı alamamaktan ve içkili işletmelerin bir bir kapanmasından şikayetçi. Kentte son yıllarda birçok tekel bayii ruhsat alamazken, içkili hizmet veren Grand Pasha, Strabon Bar gibi turistik tesislerin ruhsatları iptal edildi. Bunun son örneği de 70 yıldır hizmet veren, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası Ali Kaya Restoran oldu.
Amasya’da son yıllarda içkili turizm işletmeleri bir bir kapanırken 70 yıllık Ali Kaya Restoran da kepenk indirdi. Turizmciler, Vali Yılmaz Doruk’un içkili işletmelere karşı tutumunu eleştirerek, turizmin yok olma sürecine girdiğini belirtti.
Artı Gerçek’ten Mehmet Menekşe’nin haberine göre; Amasya’da turizmciler son yıllarda içki ruhsatı alamamaktan ve içkili işletmelerin bir bir kapanmasından şikayetçi. Turizmciler Amasya Valisi Yılmaz Doruk’un tutumunu eleştirirken, geçtiğimiz hafta TÜGVA, İHH, Ensar Vakfı gibi iktidara yakın dernek ve vakıfların da aralarında bulunduğu Gönüllü Kuruluşlar Birliği (GÖKBİR) yaptığı açıklamayla içkili işletmelerin kapatılmasını istedi. Açıklamada, içkili mekanların “Amasya’nın manevi atmosferine zarar verdiği” savunuldu.
Kentte son yıllarda birçok tekel bayii ruhsat alamazken, içkili hizmet veren Grand Pasha, Strabon Bar gibi turistik tesislerin ruhsatları iptal edildi.
Yalıboyu’nda bulunan Avukatlar Evi’ne de içki ruhsatı verilmedi.
Bunun son örneği de 70 yıldır hizmet veren, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası Ali Kaya Restoran oldu. Mülkiyeti İl Özel İdaresi’ne ait Ali Kaya Restoran’ın kira sözleşmesi 13 Nisan’da doldu.
Valilik, içkili bir restoran olan Ali Kaya Restoran’ın sözleşmesini yenilemedi. İşletmenin talebi doğrultusunda sözleşme 120 gün uzatıldı. Sürenin 13 Ağustosta dolmasının ardından restorana tahliye yazısı gönderildi.
“70 YILDIR TURİZME KATKI SAĞLIYORUZ”
Ali Kaya Restoran İşletme Müdürü Davut Keleş “Dedem bu işletmeyi 70 yıl önce kurmuş ve bugüne kadar Amasya turizmine katkı sağlamış bir işletmeyiz. Dönemin Amasya Valisi Hüseyin Poroy’un isteği ve desteği ile 1999 yılında buraya geldik. Burası o yıllarda izbe, kimsenin bilmediği, bakımsız bir yerdi. Biz buraya yatırım yaptık ve Amasya turizmine ciddi katkı sağladık. Ama şimdi buranın kapanması gündemde, valilik tahliyemizi istiyor” dedi.
“VALİ BEY İÇKİ, OTEL, RESTORAN İSTEMİYOR”
Amasya Valisi Yılmaz Doruk’un içkili işletmelere karşı tutumunu eleştiren Keleş, “Vali Beyin içkili işletmelere karşı tutumu belli. İçkili restoran, otel istemiyor. Bence Vali Beyin esas amacı içkiyi kaldırmak ve burayı gastronomi mutfağı yapıp Amasya yöresine ait yemekler yapmak. Kafe tarzında işletmek istiyor” diye konuştu.
“İÇKİLİ YERLERİ KAPATMAK BİR YAŞAM TARZINA DA KARŞI OLMAKTIR”
Bu karadan dönülmesini isteyen Keleş, “Amasya’da şu anda lokanta sektöründeki işletmelerde çalışanlar Ali Kaya’dan yetişmiştir. Amasya’ya gelen yabancı turistlerin yüzde 80’i buraya gelir, Amasya manzarası izleyerek yemeğini yer, içkisini içer. Burası turizm şehri ve içkiye karşı olmak, bu tür yerlerin kapısına kilit vurmak bu şehre zarar verir. Sırf içki karşıtlığı ile hareket edip, buraların kapatılması, bir yaşam tarzına da karşı olmaktır. Amasya adına bu tür işletmelere sahip çıkılması, korunması gerekiyor. Bir an önce bu tahliye ve kapatma kararının tekrar değerlendirilip, bu karardan dönülmesini istiyoruz. Amasya kamuoyu da bunu istiyor” diye konuştu.
“HİÇ KİMSENİN AMASYA’YI DAR KALIPLARA SOKMA HAKKI YOK”
Amasya Turizm Derneği Başkanı Emre Mısırlı da “Geleceğini turizmde arayan ve belli bir seviyeye gelen Amasya ve Amasyalı yasaklarla, kapatmalarla, verilmeyen ruhsatlarla kamuoyunda gündem olmaya başladı. Amasya’ya sahip çıkmak yasakla, kapatmayla, değil; Amasya’nın hedeflediği yönde doğru kararlar ile icraat ile olur. Tarihte 13 medeniyete ev sahipliği yapmış, özünde bilimi, sanatı, insan sevgisini, hoşgörüyü birleştirip adından ‘Anadolu’nun Oxfordu’ olarak söz ettirmiş kültür kenti Amasya’yı hiç kimsenin kendi öznel değerleri ile dar kalıplara sokmaya hakkı yoktur. Hiç kimse Amasya’ya ve Amasyalının yaşam tarzına yönelik dayatmalara kalkmamalıdır” dedi.
“İÇKİ YASAĞI YÜZÜNDEN İŞLETMELER KAPANIYOR”
Amasya’da son yıllarda çok sayıda içkili işletmenin kapatıldığına dikkat çeken Mısırlı, şöyle konuştu:
“İçki içiliyor diye geçtiğimiz yıllarda Şehir Kulübü, Taşhan Otel ve Restoran’ın kapısına kilit vuruldu. Grand Pasha, Strabon Restoran kapatılarak yasaklar ivme kazandı. Turizmin kalbi olan İçeri Şehir’e trafik yasağı getirilerek insanların giriş çıkışları engellendi. Şimdi Valilik, 70 bu şehre hizmet etmiş, adeta kentle bütünleşmiş, adını yurt dışına taşımış Ali Kaya’nın kira sözleşmesini yenilemiyor ve kapatılmasını istiyor. Ali Kaya bir Amasya markasıdır.
Orası sadece bir lokanta değil, şehrin turizm merkezidir. Orayı yıkmak sadece bir restoranı kapatmak anlamına gelmez, turizm damarını kesmek anlamına gelir. Hiç kimsenin bu kadim şehre bu şekilde kötülük yapmaya hakkı yok. Kamuoyunun sesine kulak verilerek alınan karar gözden geçirilmeli ve bu tutumdan derhal vazgeçilmeli. Sanayisi olmayan, hedefini turizm olarak belirlemiş Amasya’da dile getirilmeyen içki yasağı adı altında turizmin batırılmasını kimler ve neden istiyor?.”
“PROJE YOK, YASAK VE KAPATMA VAR”
Amasya’da turizmcilerin yasak, baskı ve kapatmalarla uğraştığını belirten Mısırlı; “Geçtiğimiz yıllarda kente asker yemini için gelen aileler hariç 800 binli rakamlara ulaşılmış, turizmde hedef 1 milyon olarak belirlenmişti. Ulusal ve uluslararası turizm fuarlarında diğer şehirler Amasya tanıtım standının yanında sönük kalıyoruz diye yer almak istemiyorlardı. Şimdi tanıtım, fuar, hedef, plan, proje yok; yasak var, kapatma var, sözleşme iptali var. Amasya turizmde kan kaybediyor. Her yıl kente gelen misafir sayısı azalıyor. yasaklar, kapatmalar yüzünden turizm adeta yok olma süreci yaşıyor. Kısaca yasak, baskı, kapatma çok; kentin ve turizmin önünü açacak kararlar, yatırımlar, tanıtımlar yok. Kenti yönetenlerin, kentin geleceğinde söz sahibi olanların şapkasını önüne alıp düşünmeleri, çözüm üretmeleri, engel değil, yol açmaları gerekir. Amasyalının da beklediği budur” dedi.