Vitra dünyanın ilk ve tek yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosunu üretti: En çevreci lavabo Türkiye’den
Vitra, yakın zamanda üretmeye başladığı dünyanın ilk ve tek yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu için İstanbul Modern’de tanıtım etkinliği düzenledi. Geçtiğimiz ay Milano Tasarım Haftası’nda sergilenen lavaboların, Londra’da 21-23 Mayıs tarihlerinde düzenlenen Clerkenwell Design Week kapsamında da vitrine çıkacağı açıklandı.
Dünyanın ilk ve tek yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu Türkiye’de Vitra tarafından üretildi. Eczacıbaşı Grubu patentini alarak tescil ettirdiği lavabolarını önceki akşam İstanbul Modern’de düzenlenen bir etkinlikle tanıttı. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan’ın ev sahipliği yaptığı etkinliğe, mimar ve tasarım camiasından pek çok isim katıldı. Ünlü İngiliz tasarımcı Tom Dixon’la birlikte tasarlanan enstalasyonla geçtiğimiz ay Milano Tasarım Haftası’nda sergilenen lavabolar için 21-23 Mayıs tarihlerinde Londra’daki Clerkenwell Design Week kapsamında da, bölgede yer alan VitrA showroomunda etkinlikler gerçekleştirileceği açıklandı.
Vitra’nın yeni çevre dostu lavabolarının içerik olarak yaklaşık yüzde 100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere, üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretiliyor.
YÜZDE 30’LUK ETKİ
Böylece, küresel ısınmaya üretim süreci kaynaklı etki, ürün başına yüzde 30 azaltılıyor. Ürün başına yüzde 36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kg hammadde ve yüzde 38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde ediliyor. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan çanak lavabolar, mat bej renkte ve 5 formda tasarlanıyor. Vitra, geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renkler de eklenmeyi planlanıyor.
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin sürdürülebilirlik konusunda geçmişinden bahseden Özgen Özkan, “Eczacıbaşı’nın geneline baktığımız zaman, bu bizim için yeni bir hikaye değil. 2008’de başlamış bir konu. O yıldan itibaren Eczacıbaşı, kurumsal olarak sürdürülebilirliği gündemini almış bir şirket” dedi.İnovasyonun inat işi olduğuna vurgu yapan Özgen Özkan, “Bu inatla biz bu endüstriyel atıklarımızı nihai tüketici yerine hizmet edebilecek şekilde nasıl bir ürüne çeviririz diye düşünüyorduk çok uzun süreden beri ve sonuçta bunu başardık. Patent başvurularını da yaptık. Tamamıyla kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilmiş bir süreç, dünyada bir ilk” açıklamasını yaptı.
Diğer ürünlerle karşılaştırıldığında, kalitesi açısından fark olmadığını, suyu emmesi düşük olduğu için daha bile üstün olduğunu ifade eden Özgen Özkan, “Büyük formları daha düz üretebiliyoruz ama şu anda lavabo yapıyoruz. Daha sonra duş teknesi ekleyeceğiz. Ardından da mutfak eviyesi gelecek, sonra da klozet devreye girecek. Ürün gamını bu şekilde geliştireceğiz” şeklinde konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOKSA, MARKA YOK
-Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı toplantıda yaptığı konuşmada sürdürülebilirlik konusuna artık bir sosyal sorumluluk meselesi olarak bakmadıklarını söyledi. Eczacıbaşı, “Bu iş artık kuruluşlarımızın yaşamını devam ettirmeleri, rekabet güçlerini korumaları ve ayakta kalmaları meselesi. Çünkü biliyoruz ki sürdürülebilirlik olmazsa, biz sürdürülebilir kurumlar olamazsak, bir kere müşteriler bizim ürünlerimizi tercih etmeyecekler. Bırakın onu zaten ürünlerimize bazı pazarlara sokmayacaklar, giremeyeceğiz o pazarlara. Genç yetenekli insanlar bizim kuruluşlarımızda çalışmayacak. Finansmana erişmek çok zorlaşacak. Zorlaştı bile… Zorlaştı bile çünkü finans kurumlarının artık kriterleri artık kredi koşulları arasında sürdürülebilirlik kriterlerini en ön sıralara çıkarmaya başladılar. İşte bütün bu nedenlerden biz sürdürülebilir tedarik zincirleri kurmak zorundayız” diye konuştu.