Dolar 35,2031
Euro 36,7577
Altın 2.966,68
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Az Bulutlu
İstanbul
13°C
Az Bulutlu
Pts 12°C
Sal 14°C
Çar 12°C
Per 11°C

YASED Başkanı ‘anketlerde iyileşme var’ dedi… ‘Potansiyel çok güçlü’

YASED Başkanı Engin Aksoy, Türkiye’nin yatırımcıların dünyasındaki ‘friendshoring’ listesinde artık daha güçlü olduğunu söyledi. Aksoy, “Programın sonuçları yatırımcıların Türkiye ile ilgili risk beklentilerini aşağı çekti. Nüfus genç, çalışan nüfus güçlü, milli gelir 10 bin doların üzerinde, coğrafya avantajlı… Bütün bu maddelere tik atan dünyada 10 ülke var. Ama belli konularda adımlar atılmalı” diye konuştu.

YASED Başkanı ‘anketlerde iyileşme var’ dedi… ‘Potansiyel çok güçlü’
16 Temmuz 2024 8:05 AM
47

KÜRESEL sermaye, adımlarını hiç olmadığı kadar düşünerek atıyor. Bunu, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) 20 Haziran 2024’te paylaştığı 2024 Dünya Yatırım Raporu’ndan da anlamak mümkün. UNCTAD raporuna göre uluslararası doğrudan yatırımların (UDY) küresel hareketi yüzde 2 oranında düştü. Global doğrudan yatırımlar 1.3 trilyon dolara geriledi.

UDY’lerin son dönemdeki durumunu konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy yatırım yarışındaki rekabetin değiştiğine dikkat çekti: “Türkiye uluslararası yatırımcı çekmek için eskiden olduğu gibi sadece gelişmekte olan ülkelerle rekabet etmiyor. Artık bu potada Almanya gibi büyük, gelişmiş ekonomiler de var. Onlar da UDY’lerin kendisine gelmesini istiyor, rekabet ediyor.”

MÜTTEFİK ÜLKE LİSTESİNDE İYİLEŞME

Peki YASED’e göre bu rekabette Türkiye’nin yatırım iklimi neler vaat ediyor? Aksoy, “Friendshoring denilen, dost ülkeye yatırım tablosunda Türkiye artık daha güçlü. Sorular çok arttı. Potansiyel güçlü. Türkiye’nin satış hikâyesi bu. Hem GSYH 10 bin doların üzerinde hem nüfusu çok, hem genç, çalışan nüfus çok, coğrafi konum elverişli… Dünyada bütün bunlara tik atmış olan 10 ülke var baktığnızda. Bu 10 ülkenin içinde olmak büyük bir avantaj. Bunu kullanmak düzenlemelerin hayata geçirilmesine bağlı” yanıtını verdi. YASED bunun için neler yapıyor? 12. Kalkınma Planı’nın İş ve Yatırım Ortamı Özel İhtisas Komisyonu’na başkanlık etmek, uluslararası yatırımcıların beklentilerini aktarmak, YOİKK’te aktif olmak Aksoy’un sıraladığı görevler arasında. Ayrıca Türkiye’nin iş ve yatırım ortamını rekabet edilen ülkelerle kıyaslayan YASED Pulse CEO anketinin de etkili olmaya başladığını söyledi. Aksoy, “Bu anket politika yapıcılar ve karar vericiler için bir referans belge niteliğinde” dedi. Aksoy’un sözünü ettiği ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından hazırlanan Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) Strateji Belgesi için de temel girdi oluşturduğunu söylediği YASED Pulse CEO anketinin yeni sonuçları etkileyici. Yatırımcıların ülke seçerken “Bana teknoloji avantajı sağlıyor musun, öngörülebilirlik var mı, istikrarlı bir pazar mısın” gibi soruların yanıtlarını aradığını, bunun da yatırımcı dostu ülke listesinde etkili olduğunu belirten Aksoy, Türkiye’nın son atılan adımlarla o listede yerini iyileştirdiği görüşünde. Aksoy yeni YASED Pulse CEO Anketi’nden şu başlıklara dikkat çekti:

TÜRKİYE’DE BÜYÜMEK İSTİYORLAR

“Öncelikle katılımcı uluslararası şirketlerin, Türkiye’deki operasyonları için güçlü bir büyüme öngörüsü var. Ama diğer yandan ihracat tarafında iki anket dönemi arasında bir farklılaşma var. Firmalar ihracat tarafında artıştan ziyade sabit bir seyir beklemeye başlamış durumda.

Son iki ankette, ve enflasyon, üyelerimizin faaliyetlerini en fazla etkileyen dışsal faktörler arasında yer almıştı. Bugün bu endişelerde sınırlı da olsa iyileşmeler var. Aralık 2023’teki ankete katılan uluslararası şirketlerin CEO’larının yüzde 88’i önümüzdeki 12 ayda faaliyetlerini en fazla etkileyecek dışsal tehdit olarak, döviz kuru oynaklığını belirtmişti. 17 Mayıs-9 Temmuz arasını kapsayan ankette kısmi bir düşüşle, bu değerin yüzde 82’ye gerilediğini görüyoruz.

Benzer bir durum enflasyon için de geçerli. Enflasyonu bir tehdit olarak görenlerin oranı yüzde 86’dan yüzde 81’e düşmüş durumda. Biz makroekonomik istikrar önemli derken aslında bu duruma işaret etmeye çalışıyoruz. fiyatlarındaki dalgalanmalar, jeopolitik istikrarsızlıklar, iklim değişikliği gibi dışsal tehditlerin yanında halen makroekonomik istikrar gündemin ilk sırasında yer almaya devam ediyor.

Türkiye’deki operasyonları geliştirmek için en fazla potansiyele sahip dijital teknolojileri sorduğumuzda, yapay zekâ alanında giderek artan bir ilgi görüyoruz. Anketimizi 2023 yılının ortasında gerçekleştirdiğimizde en fazla oyu yüzde 63 ile yapay zekâ almıştı. Bu anketimizdeki oran ise yüzde 78’e yükseldi.

Anket sonuçlarında, Türkiye’nin iş ortamına ilişkin geleceğe yönelik ihtiyatlı bir iyimserliğin devam ettiğini söyleyebiliriz. Yani her ne kadar riskler olsa da atılan mevcut adımlar geleceğe yönelik beklentileri, biraz daha iyileştirmiş durumda. Örneğin, bu yılın başındaki ankette, iş ve yatırım ortamı açısından gelecek 6 ay için iyileşme beklentisi yüzde 24 iken bu oranın yüzde 28’e yükseldiğini görüyoruz. Sadece bir önceki ankete değil 2023 yıl ortasından itibaren bakarsak ise geçmişte kötüleşme bekleyenlerin oranı iyileşme bekleyenlerden yüksekti. 2024 başında bu oranlar birbirine yaklaştı. Bu yeni anketimizde ilk defa iyileşme bekleyenlerin oranı kötüleşme bekleyenlerin oranını geçti.

Üyelerimize iş ve yatırım ortamının hangi alanlarında gerçekleşecek iyileşmelerin beraberinde yatırım getireceğini sorduğumuzda; yüzde 79’unun makroekonomik performansa da dayanan risk göstergelerindeki iyileşmeyi, yüzde 75’inin ise düzenleyici çerçevede öngörülebilirliğin artırılmasına işaret ettiğini görüyoruz. Ankette dönemler arasında neler değişti diye bakacak olursak bir önceki dönemde risk göstergelerinin oranı yüzde 85 imiş.

Türkiye’nin UDY Rekabetçilik Endeksi’ni çıkarıyoruz. Risk göstergelerimiz ve düzenleyici çerçevedeki performans, rakiplerimizin ortalaması kadar olsa, bu Türkiye nasıl bir Türkiye olur diye inceledik. Projeksiyona göre böyle bir gelişme, Türkiye’nin bu endeksteki sıralamasını ilk 10’a taşıyabiliyor. Bu gelişmelerin Türkiye’nin, mevcutta 13 milyar düzeyinde olan yıllık UDY girişlerini önemli bir artışla potansiyel olarak yıllık 25-30 milyar dolarlık bir aralığa çıkarabileceğini de tahmin ediyoruz.”

‘VERGİ DÜZENLEMESİ REKABET GÜCÜNÜ BOZMAMALI’

 YASED Başkanı Engin Aksoy, yeni vergi paketinde olacağı açıklanan Asgari Kurumlar Vergisi hakkında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le farklı platformlarda görüşlerini paylaştıklarını söyledi. Aksoy, “Sayın Bakan ile görüşmelerimizde OECD ile uyum sürecinde gündeme gelen bu değişikliğin şirketlerimizin rekabet gücünü olumsuz etkilemeyecek şekilde ele alınmasının, özellikle yatırım teşvik belgeli yatırımlarla ilgili olarak uygulamanın öngörülmeyen olumsuzluklar getirmemesinin önemine vurgu yaptık. Kendisinin de hassasiyetlerimizi dikkate alacağını düşünüyoruz. Biz YASED olarak her zaman vergisini zamanında ödeyen, vergi mevzuatına uyumlu hareket eden mükellefleri mükafatlandıran, kayıt dışı ekonomiyi azaltan ve rekabet bozucu piyasa dinamiklerini ortadan kaldıran uygulamaları destekliyor olacağız” dedi.

 
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.