Bilim insanlarından Marmara Fayı uyarısı: İstanbul açıkları risk altında mı?
Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre Marmara Denizi’ndeki Ana Marmara Fayı’nda son 15 yılda doğuya doğru ilerleyen kısmi kırılmalar gözlendi. Çalışma, İstanbul açıklarındaki kilitli fay segmentlerinin yüksek deprem potansiyeline, ‘yakın tarihin en ağır insani felaketlerinden birine’ yol açabileceğine dikkat çekti.
Uluslararası bilim insanı ekibinin Science dergisinde yayımlanan yeni çalışması, Marmara Denizi’ndeki Ana Marmara Fayı’nda son yaklaşık 15 yılda doğuya doğru ilerleyen kısmi kırılmalar yaşandığını ortaya koydu. Araştırmacılar, bu sürecin İstanbul’un güneyindeki kilitli Prens Adaları segmentine doğru stres birikimini artırabileceğini belirtti.
Çalışmaya göre, 23 Nisan 2025’te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki Marmara depremi, Ana Marmara Fayı üzerinde son 60 yılın en büyük depremi oldu. Araştırmacılar, bu depremle birlikte 2019’daki 5.8 büyüklüğündeki Silivri depremi dahil olmak üzere, bölgede son yıllarda meydana gelen orta büyüklükteki depremlerin doğu yönlü bir dizilim gösterdiğini tespit etti.
Kırılmalar batıdan doğuya ilerliyor
Araştırmada, Marmara Fayı boyunca 5’ten büyük depremlerin zamanla batıdan doğuya doğru göç ettiği ve bu süreçte deprem büyüklüklerinde de genel bir artış eğilimi gözlendiği belirtildi. Bilim insanları, bu durumun fayın sürüklenen kesimlerinden, daha kilitli segmentlere doğru ilerleyen bir stres transferine işaret edebileceğini ifade etti.
İstanbul açıklarındaki kilitli segment vurgusu
Çalışmada özellikle Avcılar ve Prens Adaları segmentleri öne çıkarıldı. Deniz tabanı ölçümleri ve sismik tekrar eden depremlerin yokluğu, bu bölgelerin büyük ölçüde kilitli olduğunu gösteriyor. Araştırmacılara göre bu segmentler, yaklaşık 7 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olabileceği öne sürüldü.
2025 6.2 depreminin, bu kilitli segmentte biriken gerilimin yalnızca küçük bir kısmını boşalttığı; tarihsel verilere göre bu bölümdeki kayma açığının metreler seviyesinde olduğu belirtildi.
Doğu yönlü kırılma, İstanbul için risk oluşturabilir
Araştırma, hem 2019 hem de 2025 depremlerinde kırılmanın doğu yönünde ilerlediğine dair güçlü kanıtlar sundu. Bu tür kırılma yönlerinin, deprem dalgalarının ilerleme yönünde daha güçlü hissedilmesine neden olabileceği ve İstanbul’da sarsıntının şiddetini artırabileceği ifade edildi.
Gerçek zamanlı izleme çağrısı
Bilim insanları, Ana Marmara Fayı’nın özellikle İstanbul’a yakın kesimlerinde gerçek zamanlı ve yoğun sismik izleme sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çalışmada, deniz tabanı sismometreleri, fiber optik algılama sistemleri ve yeni gözlem istasyonlarının önemine dikkat çekildi.
Araştırmacılar, büyük bir depremin zamanının ve kesin yerinin öngörülemeyeceğini, ancak mevcut bulguların İstanbul’un güneyindeki Marmara Denizi kesiminin kritik bir sismotektonik evrede olduğunu gösterdiğini belirtti.
