Dolar 35,2199
Euro 36,7267
Altın 2.958,19
BİST 9.626,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
12°C
Hafif Yağmurlu
Sal 15°C
Çar 11°C
Per 9°C
Cum 10°C

Yenidoğan çetesi davasında kritik gün: “Elebaşı” Fırat Sarı ifade verecek

Yenidoğan Çetesi’nin sanıkları ifade vermeye bugün de devam edecek. Durşmanın ilk 5 gününde 21 sanık ifade verdi. Duruşmanın 6. gününde Yenidoğan çetesinin elebaşı olmakla suçlanan Fırat Sarı ifade verecek. Duruşma salonundan son gelişmeleri, muhabirler Melike Şahin ve Osman Terkan aktarıyor.

Yenidoğan çetesi davasında kritik gün: “Elebaşı” Fırat Sarı ifade verecek
23 Kasım 2024 1:52 AM
31

09.15

Davanın görüldüğü salon ve önünde, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA 6. GÜN

İstanbul’da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada bugün, örgüt elebaşı olduğu değerlendirilen tutuklu sanık doktor Fırat Sarı ifade verecek.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI 5. GÜNÜNDE NELER OLDU?

Yenidoğan çetesi davasının 5. gününde ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, 112 acil zincirinin dışına çıkılarak bebeklerin hastaneye sevk edilmesiyle ilgili savunma yaptı.

Kendini doktor olarak tanıttığını, Yenidoğan çetesinin elebaşı olmakla suçlanan Fırat Sarı’dan 60 bin lira maaş ve hasta sevki başına bin lira aldığını söyledi. 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’den arka arkaya itiraflar geldi.

Gıyasettin Mert Özdemir şunları söyledi: “Kaya bebeğin annesi riskliydi. 112 ona saatlerce yer bulamadı. Aile de ümidini kesip başka bir yol aradı. Ben de Güney Hastanesi başhekimi Ali Dirik’e sundum. O da kabul etti. Bu hastayı hiçbir hastane kabul etmemişti.”

Mahkeme Başkanı’nın “‘Taburcu süresi düşerse kazancımız düşer’ konuşması için ne diyorsun?” sorusuna yanıt veren Gıyasettin Mert Özdemir, “İşgüzarca yaptığım bir konuşmaydı.” dedi.

“ANLAŞMALARI HASTANELERLE YAPTIM”

Özdemir, erişkin yoğun bakıma da hasta sevk ettiğini anlattı. Ayrıca Fırat Sarı’dan para aldığını ve Bağcılar Şafak Hastanesi ile Birinci Hastanesi yönetimleriyle ile anlaşma yaptığını ileri sürdü. Özdemir, “Her özel hastane yoğun bakımın dolu olmasını ister” dedi.

Mahkeme Başkanı’noın “112 sizi az çalıştırıyor herhalde. Bu işleri yapacak bu kadar vaktin olduğuna göre.” sorusuna Özdemir, “112 çalışanı olduğum işi resmi olarak yapamamaktayım. O hastanelerde çalışmasaydım resmi olarak yapabilirdim. Savcı ifade alırken hakaret ettiği için bunları anlatamadım. Savcı art niyetli?” açıklamasında bulundu.

“Bebek ölümünü araştırmak art niyet mi? Varsa bir ithamın, avukatın var. Şikayetçi olursun.” sorusuna yanıt veren Özdemir, “112’ye bildirsek bebek alamayız” şeklindeki sözlerini, 112’nin yer bulması uzun sürdüğü için kurduğunu iddia etti.

4 bebeğin ölümüyle ilgili suçlanan Doktor Dursun Eryılmaz ise kimi bebeklerin doğuştan sağlık sorunları olduğunu öne sürdü. Suçlamaları hemşirelerin dedikodusu olarak yanıtladı.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASININ 4. GÜNÜNDE NELER OLDU?

Davada perşembe günü dördüncü duruşma görüldü. Sanıklardan yeni itiraflar da geldi.

Yenidoğan Çetesi davasındaki hastane yöneticilerinden sanık Serdar Yüksel, borca girdiğini, bu yüzden bebeklerin hastanelere sevk edilmesi için para aldığını itiraf etti.

Yüksel, “Beni 112’den arayanlar ya da ‘Sağlık Bakanlığı’ndan numaranızı aldık’ diye arayanlardan biliyorum hastaları. Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı’dan para aldım.” dedi.

Sanık Yüksel ifadesinde, bebekleri para karşılığında il dışındaki hastanelere gönderdiğini de itiraf etti.

ASİSTANDAN İTİRAFLAR

Çete yöneticisi Fırat Sarı’nın asistanı sanık Sümeyye Nur Arslan ise Sarı’nın evde bakım hizmetleri alanına da girmeyi amaçladığını anlattı.

Arslan, Sarı’nın bunun için kendisine vekalet verdiğini, ücretleri hemşirelere kendisinin yatırdığını söyledi.

Sanık Arslan şunları anlattı: “Motivasyon ücretini arkadaşlarım doğru anlatamadı. Siz normalde 3 hasta bakacakken 5 hasta bakıyorsunuz. Bunlar bir süre sonra ağır geliyor. Hastane yeterli ücreti vermiyor. İşten çıkmak istediğinizde Fırat Sarı size bu parayı veriyor.”

Arslan, savcının sanık Fırak Sarı’yı kastederek, “Ayda 400 bin lira geliri olan biri neden sizden para istiyordu?” sorusunu da yanıtladı.

Arslan şunları söyledi: “Biz de anlam veremiyorduk. Mesela yurt dışına gideceği zaman beni şimdi döviz bürosuna göndermeyin diye para aldığı oldu. Tutuklandığında bana 150 bin lira borcu vardı.”

“BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTİYORDUM”

Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri görevlisi Renas Kılıç’ın savunması ise şaşkınlığa neden oldu. Kılıç, belediye başkanı olmayı amaçladığını, siyasi hedefleri doğrultusunda hareket ettiğini öne sürdü.

DAVANIN ÜÇÜNCÜ CELSESİNDE YAŞANANLAR

Dünkü celsede sanık üç hemşireden üç çarpıcı itiraf geldi.

Sanık hemşire Cansu Akyıldırım, örgüt lideri Fırat Sarı ile arasındaki para transferlerini kabul etti, bu paraların çalışanlara motivasyon için dağıtıldığını ileri sürdü.

Bir diğer sanık hemşire Çağla Durmuş ise Fırat Sarı’nın maddi kazanç için hastaları entübe olarak gösterdiğini anlattı.

Hemşirelerden Damla Atak, örgüt yöneticileri arasında gösterilen 112 Acil Servis personeli Gıyasettin Mert Özdemir’in hasta transferi yaptığı itirafında bulundu.

Ardından Dr. Rıza Keykubad’ın savunmasına geçildi. Kaya bebeğin ölümüyle ilgili “Çek fişini” ifadeleri sorulan Keykubad, üzerine oyun oynandığını ileri sürerek böyle bir cümle sarf etmediğini iddia etti.

Keykubad’ın savunmasının ardından söz alan Kaya bebeğin ailesinin avukatı, “Benim müvekkilim kendi evladını bisküvi kutusu içinde almış ve o kutuyu kucağında götürmüştür.” diyerek sanığın savunmasına tepki gösterdi.

DAVANIN İKİNCİ GÜNÜNDE NE OLDU?

Yenidoğan Çetesi davasının ikinci günü çarpıcı itiraflara sahne oldu.

Sanıklardan hemşire Hasan Basri Gök savunma yaptı.

Tapelere yansıyan sözleri için “Çirkin bir cümle. Bebeğin sürekli kalbi durup geri getiriliyordu, o yüzden böyle konuştum” dedi.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade veren Gök, çetenin karanlık yüzünü anlattı.

“Sağlam bebeğin sevki mümkün değil. Çok uzun süre bekletildiği için akciğerleri de kötüleşiyordu. Entübe edip gönderiliyordu.” diyen Gök, “Serdar Yüksel, bebek sevki yapıp karşılığında para alıyordu. Fırat Sarı parayı yollamamı söyledi, yolladım. SGK’dan fazla para alıyorlardı. Bunun için yatışlar uzatılıyordu.” itirafında bulundu.

Gök, “Epikrize yardım ettiği için bütün hemşirelere para veriliyordu. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu.” diye konuştu.

“O SÖZ KURTLAR VADİSİ REPLİĞİYDİ”

Duruşmada bir Kurtar Vadisi diyaloğu da yaşandı.

Hemşire Deniz Korkmaz’a, “Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir.” cümlesini kurduğu hatırlatılınca, repliği Kurtlar Vadisi dizisinden aldığını söyledi.

“Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu.” diyen Korkmaz, “Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Bu insanları ben CİMER’e şikayet ettim.” şeklinde konuştu.

İLAÇ BİRİKTİRME İTİRAFI

Hemşire Hüseyin Günerhan da davada çarpıcı bir itirafta bulundu.

Örgüt iddiasını reddedip, suçsuz olduğunu savunan Günerhan, “Biz artan doz ilaçları ödemenin karşılamadığı hastalar için yabancı hastalar için biriktiriyoruz.” dedi.

Reyap Hastanesi’nde çalıştığı dönemde Fırat Sarı ile tanıştığını iddia eden Günerhan, “Ağabeyim de Reyap Acil’de çalışıyordu. Reyap’ta nöbet tutarak çalışmaya başladım. Burada kimseyi korumak için konuşmayacağım, doğruları söyleyeceğim.” dedi.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASININ BİRİNCİ GÜNÜNDE NELER OLDU?

Türkiye’nin yakından takip ettiği Yenidoğan Çetesi soruşturmasında yargılama pazartesi günü başladı.

Adliyede yaşanan yoğunluk ve gerginlikler nedeniyle geç başlayan duruşmanın ilk günü önce kimlik tespitleri yapıldı.

Bin 399 sayfalık iddianamede çetenin ele başı ve yöneticisi olarak adları geçen doktor Fırat Sarı, İlker Gönen ve çetenin 112 çağrı merkezindeki elemanları ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir de duruşmaya getirildi.

Fırat sarı kimlik tespitinde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi.

Çorlu’da tutuklu bulunan sanıklar ise video konferans aracılığıyla kimlik beyanında bulundu.

MÜFETTİŞ RAPORUNDAKİ KAN DONDURAN AYRINTI

Sağlık Bakanlığı’nın müfettiş raporunda bebeklerin bir bölümüne pasif ötenazi uygulandığı, yani hiçbir tedavi yöntemi uygulanmadan ölüme terk edildiklerine yer verildi.

Bir hemşirenin ise yoğun bakımdaki bebeğin kalbinin durması üzerine doktora haber verdiği,,, doktorun ise “canlandırmaya gerek yok” dediği belirlendi.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA KİM NEYLE SUÇLANIYOR?

Suçlamalar, günlük 8 bin liralık SGK primini paylaşabilmek adına yenidoğan bebeklerin sağlığının hiçe sayıldığı yönünde…

Çete üyelerinin taburcu olabilecek durumda olsalar dahi bebekleri sahte raporlarla, gereksiz yere ilaç vererek yoğun bakımda tuttuğu tespit edilmişti.

Bebekler şebekenin anlaşmalı olduğu özel hastanelere sevk ediliyordu.

Ne solunum desteği, ne ameliyat ne de ilaç… Bebekler çetenin istediği kadar hayatta tutuluyordu.

ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.